Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/6903 E. 2009/1399 K. 23.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6903
KARAR NO : 2009/1399
KARAR TARİHİ : 23.02.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkillerinin davalının eşi ile sera kurmak amacıyla kira sözleşmesi imzaladıklarını, 01.11.2006’da başlayan 3. kira dönemi için kira bedelinin yıllık 2.000.-YTL. olarak kararlaştırıldığını ve kira bedeli için 2000.-YTL. bedelli alacaklı hanesi boş senet verildiğini, ancak kiralayanın eşi olan davalının adı yazılmak suretiyle senedin takibe konu edildiğini, kiralanan yerin Ocak 2007 tarihinde İz-Su tarafından kamulaştırılması sonucu müvekkillerinin burayı tahliye etmek durumunda kaldıklarını, bu yeri sadece üç ay kullanabildikleri, müvekkillerinden sadece 500.-YTL. istenebilecekken tüm bono tutarı üzerinden takibe girişildiğini belirterek takibe konu bononun 1.500.-YTL.lik kısmından dolayı müvekkillerinin borçlu bulunmadıklarının tespitine, takibin kısmen iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ilk kira döneminin bitiminden bir süre önce müvekkillinin kamulaştırma işini öğrenince, 01.11.2005 tarihinden başlayacak olan 2. dönem için kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini ihtarla davacılara bildirdiğini, ancak davacıların ısrarla kira sözleşmesinin yenilenmesini talep ettiklerini, yine bu yerlerin yıkılacağının 3. dönem kira sözleşmesinden önce davacılara hatırlatıldığını, ancak davacıların ısrarları sonucu sözleşmenin yenilendiğini, yıkımdan önce davacıların seraları söküp kaldırdığını, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, müvekkilince davacıların yıkım bedeli üzerine haciz konulması üzerine iş bu davanın açıldığını, sözleşmenin bu şekilde sonlanmasında müvekkilinin kusuru bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, davacıların kamulaştırma işlemini bilerek mecuru kiraladıkları, kamulaştırma işlemini müteakip idarenin herhangi bir fiili el atması olmaksızın bu işlemi beklemeden idareye müracaatla zemin üstü sera bedellerini talep ederek aldıkları gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kira bedeli olarak verilen bono bedelinin bir kısmı yönünden borçlu bulunulmadığının tespit istemine ilişkindir. Esasen, dava konusu 2.000.-YTL. bedelli bononun bir yıllık kira bedeli olarak davalı tarafa verildiği konusunda yanlar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Ayrıca davacının kiralanan yeri, 01.11.2006’da başlayan üçüncü dönem için kamulaştırma nedeniyle tam süreli olarak kullanamadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının kullanılmayan dönem için sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının bu yeri ne kadar süre ile kullandığı tespit edilip, bono bedelinden kullandığı süre ile orantılı olarak sorumlu olacağı, kullanamadığı süreye isabet eden kısım yönünden ise borçlu olmayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.