Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/6768 E. 2009/3075 K. 14.04.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6768
KARAR NO : 2009/3075
KARAR TARİHİ : 14.04.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen alacak- itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın konusu kalmadığından bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında 04.06.2003 tarihinde imzalan akaryakıt satın alma sözleşmesi kapsamında davalıya akaryakıt ve benzeri ürünler satılıp, faturalar düzenlendiğini, sözleşmeye göre fatura kesim tarihinden en geç on gün içinde davacının banka hesabına paranın yatırılması gerektiğini, davalının ödemelerde temerrüde düştüğü gibi nakit sıkıntısına da neden olduğundan piyasadan yüksek faizli kredi alınmak zorunda kalındığını, oluşan zararın tazmini için ihtarname keşide edildiği halde bundan sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 3.500.00 YTL ana para, 2.000.00 YTL faiz, 1.000.00 YTL faizi aşan munzam zararın reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dava dosyasından müvekkilinin davalıya LPG tüp dolumu olarak mal ve hizmet sunduğunu, keşide edilen faturaların bedellerinin ödenmediğini, girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40’tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalıya borcu olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunduğu gibi birleşen dava dosyasında da davacının ödenmemiş alacağı bulunmadığını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, icra dosyası, taraflarca sunulan ticari defter kayıtları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu, mahkemece re’sen yapılan hesaplamaya göre, dava tarihinden sonra borcun ödendiği sözleşmede ödeme tarihi ile ilgili kesin bir tarih belirlenmediği davalı temerrüde de düşürülmediğinden işlemiş faiz şartları oluşmadığı gibi bu suretle munzam zarar da oluşmadığı, vade farkı faturası düzenlendiği halde bu faturanın davalı kayıtların da yer almadığı, bu konuda bir anlaşma ve gelenekte oluşmadığı, davacının vade farkı isteminde bulunamayacağı, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin B.K.’nun 86. maddesi uyarınca öncelikle muaccel olan asıl davaya konu davacı alacağından indirilmesi gerektiği, arta kalan ödemelerin birleşen davaya konu alacaktan tenzili gerektiği, bu ilkelerle hesap yapıldığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden, davacının asıl alacağa ilişkin davasının konusu kalmadığından bu kısma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, davacının işlemiş faiz ve munzam zarar istemlerinin reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının 791.61 YTL yönünden bu miktara takip tarihinden itibaren % 30 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan miktarın % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.