Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/6025 E. 2009/390 K. 26.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/6025
KARAR NO : 2009/390
KARAR TARİHİ : 26.01.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih :

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, takibe konulan bonodaki keşideci imzasının davacının miras bırakanı … … …’in olmadığı ve borcun bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı vekili, bonodaki keşideci imzasının miras bırakana ait olduğunu, … … …’in müvekkilinden tuğla, inşaat malzemesi satın aldığını ve borç para aldığını, borç ödenmeyince senet düzenlediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dosya kapsamına göre davacının davalıya yönelik icra dosyasında takibe konu senede göre borçlu olmadığının saptanmasına ilişkin davasının kabulüne, davacı …’in icra dosyasındaki senede göre borçlu olmadığının saptanmasına, buna göre yapılan takibin iptaline, İİK.nun 72/5’e göre kötüniyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının da yatırılmadığından davacı tarafın katılma yolu ile temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
Dava davacının murisi … … … tarafından keşide edildiği savunulan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı tarafından dava konusu bonoya dayanılarak bonodaki keşideci görünen … … … mirasçıları aleyhine icra takibine girişilmiştir. Davacı senetteki imzanın murisine ait olmadığı iddiasıyla iş bu menfi tespit davasını açmış bulunmaktadır. Murisin davacıdan başka mirasçıları da bulunduğu dosya içeriği ile sabittir. Ölüm tarihi itibariyle murisin terekesi iştirak halinde olup, tekeredeki haklar ve borçlar iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan davaya tüm mirasçıların iştirakinin sağlanması ya da muvakatlarının alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek onun huzuru ile davaya devam edilmesi ve bu konularda davacıya uygun bir süre verilerek dava şartının gerçekleştirilmesinin sağlanması ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra davaya bakılması gerekirken, bu yönler gözetilmeden mirasçılardan birinin açtığı dava sonunda yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı tarafın öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.