Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/5667 E. 2008/6809 K. 19.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5667
KARAR NO : 2008/6809
KARAR TARİHİ : 19.06.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek.Av….. gelmiş, davalı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacılar vekili, davalı … Traktör AŞ.’ nin New Holland marka biçerdöverlerin genel distribütörü olduğunu, diğer davalının aynı marka biçerdöverleri Kırşehir’ de pazarladığını, davalı … Ltd.Şti.’ nden müvekkilinin zirai alet alıp, teminat olarak senet verdiğini, 40.000 DM bedelli senedin ödenmesine rağmen iade edilmeyip takip konusu yapıldığını, senedin ihbar edilmesi halinde müvekkilinin ihbar edene ödeme yapacağını, davalı … Traktör AŞ.’ nin iyiniyetli hamil olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Traktör AŞ. vekili, diğer davalı şirketin New Holland marka biçerdöverleri Kırşehir ve çevresinde pazarladığını, davalı şirkete 40’ dan fazla biçerdöver satıldığını, açık hesap çalışan davalının verdiği mala karşılık aldığı bonoyu borçlarının garantisi olarak müvekkiline ciro etiğini, davacının ödeme iddiasını iyiniyetli hamile karşı ileri süremeyeceğini, davalı şirketin borcunun devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının senet hamiline ödeme yapmadığı, davalı … Traktör AŞ.’ nin iyiniyetli hamil olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu senedin borçluları …, …, … olup, lehdarı …’ dur. …’ un beyaz cirosu ile davalı senet hamili sıfatıyla senedi takip konusu yapmıştır.
Senedin verildiği … Ltd.Şti. ile borçlular arasındaki ibraname iyiniyetli hamili bağlamaz.
TTK’ nun 596.maddesine göre senedi beyaz ciro ile devralan kişi çeşitli olanaklara sahiptir.
a-Beyaz ciroyu kendi adına doldurabilir, sonra tam veya beyaz ciro yaparak bonoyu teslim ile mülkiyetini devreder.
b-Bonodaki beyaz ciroyu, ciro edeceği kişi adına doldurarak bonoyu teslim yolu ile devreder.
c-Beyaz ciroya dokunmaz, bonoyu yeniden beyaz ciro ile kendisi yaparak teslim ile devreder.
d-Beyaz ciroya dokunmaz, bonoyu tam ciro yaparak devreder.
e-Hiçbir şey yapmaz, beyaz ciro ile aldığı bonoyu, diğer bir kişiye olduğu gibi teslim ile devreder. Bu son halde bono devir açısından hamile yapılmış gibi işlem görür (İmreğin, Oğuz; Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1955, sh.75).
Senedi beyaz ciro ile elinde bulunduran … Ltd.Şti.’ nin bonoda hiçbir şey yapmadan diğer davalı … Traktör AŞ.’ ne vermesi yukarıda (e) bendinde belirtilen hale uymaktadır.
… Traktör AŞ. anılan hüküm uyarınca bononun yetkili hamilidir. Davacılar …, … ve …’ ın temyiz itirazlarının bu nedenle reddi gerekmiştir.
2-Davacı …’ un temyizine gelince;
TTK’ nun 642.maddesine göre ödememe protestosunun kanunen muayyen süreden sonra keşide edilmesi halinde hamilin borçlu müstesna olmak üzere cirantalar vesair sorumlulara karşı müracaat hakkı düşer.
Davalı … Traktör AŞ.’ nin ciranta …..’ a anılan hükme uygun olarak protesto keşide etmediğinden müracaat hakkı düşmüştür. Mahkemece bu yön gözetilerek cirantanın açtığı menfi tespit davasının kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar … , … ve …’ ın temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı … … yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı … … yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalılardan alınarak, adı geçen davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.06.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI
Davacılar vekili, davalılardan … Traktör Biçerdöver San. ve Tic. AŞ.’ nin Kırşehir bayisi olan … Otomotiv Zirai Aletler Zahire Nakliye … İnş. Taahhüt Tic. Ltd.Şti.’ nden alınan zirai alet karşılığı takip ve dava konusu olan bononun vadesi gelmeden davalı olan … Otomotiv Zirai Aletler Zahire Nakliye … İnş. Taahhüt Tic. Ltd.Şti.’ ne ödenip 10.09.2001 tarihli ibranamenin alındığını, davalı ……..Ltd.Şti.’ nin bonoyu teminat olarak diğer davalı … Traktör …AŞ’ ne vermiş olduğunu bu davalının senet bedelinin ödendiğini bildiğini, bu nedenle müvekkillerine herhangi bir ihtarname veya protesto göndermediğini, hatta davalılar arasında Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2002/530 Esas sayılı dosyasında … …AŞ.’ nin 2002 tarihinden önce ellerinde bulunan tüm senetleri kullanmayacaklarını, davalı ……..Ltd.Şti.’ ne iadeye hazır olduklarını bildirmiş olduklarını davalı … Traktör Biçerdöver San. ve Tic. AŞ.’ nin iyiniyetli hamil olmadığını bildirerek müvekkillerinin davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Traktör Biçerdöver San. ve Tic. AŞ. vekili, müvekkili … …AŞ.’ nin New Holland markalı traktör ve biçerdöverlerin Türkiye distribütörü olduğunu, diğer davalı ……..Ltd.Şti’ nin ise müvekkili ile yıllardır iş yapan müvekkilinden aldığı biçerdöverleri Kırşehir ve çevresine pazarlayan firma olduğunu, müvekkilinin bu şirkete 40’ dan fazla biçerdöver satıp bu şirketten alacaklarının garantisi olarak senetler alındığını, bu bononun da bu şekilde müvekkiline geldiğini, bono bedelinin ödenmediğini, ……..Ltd.Şti’ nin müvekkili adına tahsilat yapma yetkilisi olmadığını, Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/530 Esas sayılı dosyasında müvekkili elinde , ……..Ltd.Şti tarafından borçlarına teminat olarak teslim edilmiş bulunan bazı bonoların iade edileceğinin bildirildiğini, fakat daha sonra bonoların çoğunun düzmece ve sahte olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması üzerine, müvekkili elindeki teminatların azalması sonucu iadeden vazgeçtiklerini, bono bedelinin müvekkiline ödenmediğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ……Ltd.Şti. yetkilisi Adem Yağmur duruşmadaki beyanında, müvekkili şirketin 2002 yılına kadar Kırşehir’ de diğer davalı … Traktör…AŞ’ nin yetkili bayisi olarak çalıştığını, dava konusu senedi diğer davalı şirkete teminat olarak verdiğini, bu nedenle senet arkasında kendisinin ciro imzası olmadığını, bu senet bedelini davacı …’ dan 2001 yılında tamamen tahsil ettiğini ve bu tahsil ettiği parayı diğer davalı … Traktör…AŞ’ ne gönderdiğini, daha sonra bu şirket ile aralarında 2002 yılında anlaşmazlık çıktığını mahkemelik olduklarını, Beyoğlu Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2002/530 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada dava konusu senedinde içinde olan bazı senetlerin iptalini veya iadesini talep ettiklerini, ibranamenin doğru olduğunu, davacılardan hiçbir alacakları kalmadığını bildirmiştir.
Mahkemece davacıların senet hamiline ödeme yapmamış oldukları, davalı … Traktör …..AŞ.’ nin iyiniyetli hamil olmadığının kanıtlanamadığı, ……..Ltd.Şti.’ nin diğer şirket adına tahsilata yetkili olduğunun kanıtlanamadığı, bu nedenle bu şirket yetkilisince verilen ibranamenin davalı … Traktör …..AŞ.’ yi bağlamayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun keşidecileri …, … ve …, lehdarı …’ dur. Senedin tanzim tarihi 01.04.1999 vade tarihi ise 30.08.2001 olup, malen ahzolunmuştur.
Senet arkasında sadece lehdar …’ un adı soyadı ve ciro imzası bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere senet arkasında ne davalı ……..Ltd.Şti.’ nin adı, kaşesi, ciro imzası ne de diğer davalı … Traktör …..AŞ.’ nin adı, imzası bulunmamaktadır.
Sayın Dairemiz çoğunluğu ve mahkeme hamil … Traktör …..AŞ.’ nin iyiniyetli, meşru hamil olduğunu kabul etmektedir.
Sayın mahkemenin ve çoğunluğun bu görüşlerine katılmam mümkün olmamaktadır.
Şöyle ki;
TTK’ nun 593/1. maddesi hükmü gereğince poliçe esas itibarıyla ciro ve teslim yoluyla devrolunabilir, ancak istisnai hallerde alacağın temliki hükümlerine tabidir.
Somut olayda ……..Ltd.Şti.’ nin bonoda cirosu bulunmamaktadır.
Sayın çoğunluk bu durumu beyaz ciro olarak kabul etmektedir.
Ne var ki doktrinde ve uygulamada, ” ciranta ciro yapacağı kimsenin adını, soyadını ve ödeyiniz kelimesini yazar ve altını imzalarsa” bu tür ciro, tam ciro olarak kabul edilmektedir.
Ciranta sadece ödeyiniz kelimesini yazar ve altını imzalarsa veya ciranta sadece imzasını atmak suretiyle senedi ciro ederse bu iki şekildeki ciro da BEYAZ CİRO’ dur.
Davaya konu bonoda ……..Ltd.Şti.’ nin hiçbir sıfatı ve imzası bulunmamaktadır. Bu durumu beyaz ciro olarak kabul eden sayın çoğunluk görüşüne katılmam mümkün değildir.
Kaldı ki; bir an için olayda sayın çoğunluğun görüşü gibi geçerli bir beyaz ciro varlığı kabul edilse bile; davacı tarafın davalı hamil … Traktör …..AŞ.’ nin iyiniyetli, meşru hamil olmadığına ilişkin iddiaları da vardır. Bu durumda mahkemece davacıların bu iddiaları üzerine yeterince durulup, davalı hamilin, bononun diğer davalı şirketçe teminat olarak verildiği savunması keza bu bono bedelinin diğer davalı ……..Ltd.Şti.’ ne ödendiğini bilmesi veya bilebilecek durumda olması ve Beyoğlu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2002/530 esas sayılı dosyasında davaya konu bononun da iade edileceği şeklindeki beyanları da değerlendirilip anılan davada uyuşmazlık konusu bononun da iptali veya iadesi istendiğinden bu davanın sonucu beklenilerek bir karar verilmesi gerekirken bu yönler eksik bırakılarak yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Yine, dava hamil … Traktör …..AŞ. ile birlikte ……..Ltd.Şti.’ ne birlikte açılmıştır.
Mahkemece ve sayın çoğunlukça bononun ……..Ltd.Şti.’ nin beyaz cirosu ile … Traktör …..AŞ.’ ne geçtiği ve bu şirketin iyiniyetli hamil olduğu kabul edildiğine göre, en azından bono bedelini tahsil ettiklerini kabul eden ve 10.09.2001 tarihli ibranameyi veren ……..Ltd.Şti. aleyhine davacıların açtıkları davanın kabulü gerekirken bu şirket hakkında açılan davanın reddi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıkladığım gerekçelerle de yerel mahkeme kararınının bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan davada davacı olmayan …’te gösterilerek davacılar … ve …’ ın temyiz itirazlarının reddine ilişkin sayın çoğunluğun bozma kararının (1.) şıkkına katılamıyorum. 19.06.2008