Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/5169 E. 2009/486 K. 29.01.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/5169
KARAR NO : 2009/486
KARAR TARİHİ : 29.01.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih :

Taraflar arasındaki ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin eşi …’ ın maliki olduğu, aile konutu olarak kullandıkları mesken niteliğindeki taşınmazı dava dışı 3. kişinin davalı bankadan çektiği krediye teminat olması için davacıdan habersiz olarak davalı banka lehine 27/03/2006 tarihinde tapuda ipotek akdi ile ipotek ettirip, kefil olduğunu, bu durumdan davalı bankanın keşide ettiği ihtarname ile haberdar olunduğunu, anılan taşınmazın aile konutu olduğu hususu açık iken ipotek tesisi ve davacının muvafakatı alınmadan kötüniyetli hareket edildiğini, asıl borçlu krediyi ödemediğinden icra takiplerine başlandığını belirterek, ipotek işleminin terkinine, taşınmaz kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, aleyhine açılan davaya bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir.
Davalı banka vekili, aktif husumet itirazında bulunduğu gibi, dava dışı kredi borçlusu … …’nun bankadan kredi kullandığını, imzaladığı genel kredi sözleşmelerine istinaden borçlu olduğunu, bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere davalı …’ ın maliki bulunduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, ayrıca bu davalının sözleşmenin kefili de olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine yasal takibe başlandığını, taşınmaz malikinin tasarruf ehliyetine sahip olup, tesis edilen ipoteğin usulüne uygun olduğunu, taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığı, bankanın konutun aile konutu olduğunu bilmesinin de mümkün olmadığını, iyiniyetle hareket ettiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere göre davacının eşi olan …’ ın, … …’nun … Bankasından aldığı krediye karşılık ailesi ile oturduğu evi ipotek ettirdiği, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın kredi borçlusu aleyhine icra takibi başlattığı gibi ipoteğin paraya çevrilmesi içinde takip yaptığı, davacı tanıklarının bu evin aile konutu olarak kullanıldığını beyan ettikleri, ancak tapu kütüğünde aile konutu şerhinin bulunmadığı, davalı bankanın buranın aile konutu olup olmadığı hususunu araştırma yükümü bulunmadığı, bu nedenle iyiniyetli olmadığından bahsedilemeyeceği, aile konutunun tapuya şerh verilmemiş olsa dahi her türlü delille ispat edileceği yasa yorumundan anlaşılıyor ise de, bunun ancak kötüniyetli eşin tasarrufları karşısında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu olayda böyle bir husus bulunmadığı, diğer davalı …’ ın 3. kişinin kredi borcuna belki de krediye ödeyeceğine itimat ederek kendi iradesiyle evini ipotek ettirdiği, kredinin ödenmemesi neticesinde de borçtan ipotekten dolayı sorumlu olduğu, bu suretle davacının davasının hukuki dayanağı olmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.