Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/4915 E. 2008/9960 K. 23.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/4915
KARAR NO : 2008/9960
KARAR TARİHİ : 23.10.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekili banka ile davalı arasında imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeni ile davalıya kredi kartı tahsis edildiğini, ancak davalının kart harcamalarına ilişkin borcunu ödememesi üzerine hesabın kat edilip takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı bankanın fahiş oranda faiz talep ettiğini, ayrıca faize faiz yürütüldüğünü, alacaklı bankaya taksitle ödeme talebinde bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalıya kredi kartı tahsis edildiği, davalının kredi kartından … borcunu ödemek için 4822 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca süresinde bankaya başvurduğu, davacı bankanın fazla miktarda borç çıkararak davalıya bildirimde bulunduğu, bu bildirimin gerçek borç miktarından fazla olması nedeni ile davalının ödeme yapmamasının haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davalının davacı bankaya borcunun 7.044.40 YTL olduğunun tespiti ile bu borcun (12) eşit taksitle ödenmesinin tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Hüküm her ne kadar davalı tarafından da temyiz edilmiş ise de, temyiz harcının yatırılmadığı gibi dilekçenin temyiz defterine kaydedilmediği anlaşıldığından davalının temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
2-Davacı banka vekilinin temyizine gelince, dosya içeriğinden davalının 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına dair Kanundan faydalanmak üzere, davacı bankaya başvurmasına ve taraflar arasında ödeme hususunda protokol yapılmasına rağmen, davalının davacı bankaya herhangi bir ödemede bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının anılan yasa hükümlerinden yararlanma olanağı kalmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, takip tarihi itibari ile davacı banka alacağı belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ile hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.