Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/397 E. 2008/2897 K. 24.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/397
KARAR NO : 2008/2897
KARAR TARİHİ : 24.03.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava ve birleşen dava, 9.000 YTL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından düzenlenen ve lehdar hanesinin açık bulunması nedeniyle bono vasfını taşımayan senedin alacaklı hanesinin hangi tarihte doldurulduğu ve birleşen dava davalısınca senette yazılı hakkın meşru bir biçimde iktisap edilmiş bulunduğu yönünde delil getirememiş olmasına göre, 2005/97 esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne, davaya konu 01.03.2005 vade tarihli 9000 YTL bedelli bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine, birleşen davanın kabulüne, takip ve davaya konu 01.03.2005 vadeli 9000 YTL bedelli bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, senedin davacıya iadesine, tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
TTK’nun 592.maddesi uyarınca açığa senet düzenlenmesi mümkündür. Böyle bir senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden tarafın bu iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Dava konusu senedin keşidecisi davacı, lehdarı ise birleşen davanın davalısı …’dir. Asıl davanın davalısı … … …’in senette sıfatı bulunmamaktadır. Davacı senedin önce lehdar hanesinin dolu olduğunu belirtmesine rağmen, sonradan bu kısmında boş olarak senedin düzenlenmiş olabileceğini ve sonradan …’in isminin anlaşmaya aykırı olarak lehdar hanesine yazıldığını, bu senetten dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de , bu iddiasını kanıtlamaya elverişli yazılı delil sunamamıştır.
Mahkemece, bu yönler ve asıl davadaki husumet durumu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.