YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/3968
KARAR NO : 2008/4753
KARAR TARİHİ : 01.05.2008
Mahkemesi :Samandağ İcra Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili dava dışı borçlu (icra kefili) şirkete ait menkullerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, adı geçenin sürelerden feragati nedeniyle 09.10.2006 tarihinde haciz koydurduğu belirtilen davalının haczinin, İcra ve İflas Kanunu’nun 20 nci maddesi uyarınca 17.10.2006 itibariyle dikkate alınması gerekirken bu hususun gözden kaçırılmak suretiyle ilk sıraya alındığını, kendi hacizlerinin 16.10.2006 tarihli olduğunu ve her iki haczin birbirine iştirak ettirilmesi gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İcra Mahkemesince sürelerden feragatin üçüncü kişilere etki etmeyeceği, davacı bakımından davalı haczinin 7 günlük itiraz süresinin sonunda dolacağı ve bu itibarla davalı dosyasında borçlunun itiraz süresinin 16.10.2006 günü mesai saati sonunda dolduğu, davacı haczinin ise aynı gün konulduğu gerekçesiyle garameten taksime karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sıra cetveli düzenlenirken bedeli paylaşıma konu mal üzerine konulan ilk kesin haciz ile buna iştirak edebilecek hacizler dikkate alınır (İİK.m.100).
Davacı yanca bedeli paylaşıma konu taşınırlar üzerine 16.10.2006 günü ihtiyati haciz koydurulmuş, ödeme emrinin dava dışı borçluya 14.11.2006 günü tebliğ edilmesinden sonra yasal 5 günlük itiraz süresinin (İİK.m.168, 169) itirazsız geçirilmesi üzerine bu ihtiyati haciz 20.11.2006 Pazartesi günü mesai saati sonu itibariyle kesin (icrai) hacze dönüşmüştür (İİK.m.264).
Davalı tarafından aynı mallar üzerine, borçlunun sürelerden feragati nedeniyle 09.10.2006 günü haciz koydurulmuşsa da, bu haciz üçüncü kişiler bakımından haciz isteme hakkının doğduğu 10 ncu günün sonu itibariyle ileri sürülebilir hale gelir (İİK.m.168/2); bu tarih ise 20.10.2006 günüdür.
Davacı yanca konulan ihtiyati haczin, davalı yanca konulan kesin hacze iştiraki ise İcra ve İflas Kanunu’nun 268 nci maddesinde düzenlenmiş olup, davacı elinde anılan yasanın 100 ncü maddesindeki belgeler bulunmadığından, davacının anılan hükümden de yararlanma hakkından söz edilemez. Açıklanan durum karşısında şikayetin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.