Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/3886 E. 2008/10974 K. 14.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/3886
KARAR NO : 2008/10974
KARAR TARİHİ : 14.11.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 31.01.2008
Nosu : 1092-21

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av…. ile davalı vek….’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin başka aracı kurumlarda bulunan hisse senetlerini ve nakit parasını 13.02.1992 tarihinde virman suretiyle davalı şirkete tevdi ettiğini, 13.12.1992 tarihi itibari ile toplam değeri 374.337.013.-TL. olan menkul kıymetin açılacak olan hesapta saklanmasının istendiğini, davalının talimat olmaksızın hisse senetlerini alıp sattığını, müvekkilinin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1993/751 sayılı dosyasında tevdi edilen hisse senetlerinin karar tarihindeki bedelli-bedelsiz sermaye arttırımından doğanları ve temettü geliri ile birlikte aynen, bu mümkün olmadığı takdirde karar tarihindeki rayiç bedelin tahsili için dava açtığını, bu davanın 6. Ticaret Mahkemesi’nin 1993/58 Esas sayılı davası ile birleştirildiğini, yapılan yargılama sonucu hisse senetleri ve nakit paranın 01.01.2000 tarihine kadar reeskont bu tarihten sonra ise avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verdiğini, alacaklarının dava tarihinde ödenmediği için munzam zararların oluştuğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 80.000.000.000.-TL.nin % 57 reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile hüküm altına alınacak miktarın 05.08.2003 tarihinde davacıya ödendiğini, bunun dışında müvekkilinin sorumlu olduğu ve temerrüde düşürüldüğü bir borcun söz konusu olmadığını, davacının somut zararını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanı reddini istemiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile istemini 136.503.00.-YTL.ye çıkarmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının munzam zarar istemini herhangi bir somut zarar talebine dayandırmadığı, munzam zarara ilişkin davada, davacının uğradığı zararın kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat yanında kendisinin geç ödemeden dolayı zarar gördüğünü kanıtlayamadığı, mücerret olarak enflasyon veya döviz kurlarındaki yükselmelerin munzam zararın gerçekleştiği veya kanıtlandığı anlamına gelmeyeceğinden davanın reddine, oyçokluğu ile karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

../..

-2-

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 14.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.