Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/3070 E. 2008/10886 K. 13.11.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/3070
KARAR NO : 2008/10886
KARAR TARİHİ : 13.11.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih : 31/10/2007
No : 2006/171-2007/338
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan … A.Ş. ile akdettiği bayilik sözleşmesi uyarınca gönderilecek mallar karşılığı teminat çekleri verdiğini, … A.Ş.’nin bu çeklerden ikisini alacağın temliki yoluyla finans şirketi olan diğer davalıya ciro ettiğini, çeklerle aleyhe icra takibine başlandığını, keşide edilen çekler karşılığı davalı … A.Ş.’nin göndermesi gereken malları göndermediğini, diğer davalının ise finans kurumu olup, ancak mal veya hizmet satışından doğduğu belgelerle tevsik edilen alacakları devralabileceğini, oysa çekler karşılığı davacıya mal ve hizmet verilmediğini belirterek, icra takibine konu asıl alacak, faiz ve her tür masrafından dolayı borçlu olunmadığını, çeklerin karşılıksız kaldığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davacı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin 2004 yılında başlayıp, 2006 yılına kadar devam ettiğini , bu yıllara ilişkin ekli cari hesaplardan da görüleceği gibi davacıya satılan mallara ilişkin olarak alınan çeklerin karşılıksız çıktığını, halen davacıdan 318.616.42 YTL alacaklı olduklarını, taraflar arasında bir sözleşme olmadığı gibi, çeklerinde teminat çeki olmadığını bildirerek davanın reddini istemiş, diğer davalı vekili, müvekkilinin factoring şirketi değil, Bankalar Kanunu’na tabi bir katılım bankası olduğunu, davacının iddiasındaki def’ileri iyiniyetli olarak kıymetli evrakı ciro yoluyla alan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

../..

-sayfa2-

Mahkemece, davanın icra takibine konu çekten ve icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dinlenen davacı tanıklarının davalı bankanın davacının zararına olarak bu çekleri karşılıksız olarak diğer davalıdan aldığına ilişkin bir beyanda bulunmadıkları, davalı bankanın davacı zararına olarak kötüniyetli olduğu hakkında somut bir iddia ve delilde olmadığı, davalı … A.Ş. ile davacı arasında çekin teminat olduğuna ilişkin yazılı belge de bulunmadığı, diğer davalının banka olup, faktoring şirketi olmadığı, çeklerin ciro yoluyla eline geçtiği, kötüniyeti hakkında iddia delil ve belgede bulunmadığı, çekteki alacağın temel ilişkiden bağışık olup, temel ilişki ile ilgili iddiaların iyiniyetli kabul edilen hamil davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davacı vekilinin duruşmadaki imzalı beyan ile çekin teminat çeki olduğuna yönelik bir belgeleri olmadığını ve davalılara yemin yöneltmediklerini bildirdiği, bu suretle çeklerin bedelinin aslı yönünden davacının iddialarının yersiz olduğunun anlaşıldığı, davada icra takibindeki fer’ilere de yönelik olduğu başkanlıkça yapılan basit bir hesaplama ile sonuca ulaşılabildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibinden dolayı 30.000.00 YTL asıl alacak, 1.500.00 YTL % 5 çek tazminatı, 843.33 YTL işlemiş reeskont faizi olmak üzere toplam 32.343.33 YTL ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 23 ve değişen oranlarda reeskont faizi uygulanması dışındaki kısımlardan dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.