Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/166 E. 2008/6459 K. 12.06.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/166
KARAR NO : 2008/6459
KARAR TARİHİ : 12.06.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak- menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava alacak ve menfi tesbit istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin işyerinde doğal gaz kullandığını, davalının doğal gaz dağıtımında tekel durumunda olduğunu, 01.08.2000 ile 28.02.2001 dönemi için müvekkili ile davalı arasında 06.09.2000 tarihinde mecburen bir sözleşme imzalandığını, başkaca bir sözleşme imzalanmadığı gibi yenileme de yapılmadığını; sözleşmenin genel ve özel hükümlerinin tamamıyla mutlak butlanla batıl olduğunu, öte yandan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a da aykırı bulunduğunu, iradilik unsurunun baştan beri olmadığını ileri sürerek sözleşmenin ve buna dayalı olarak yapılan bütün işlem ve uygulamaların iptaline;
Davalının her aylık dönem için hep proforma fatura hem de normal fatura gönderdiğini, bunların birbiriyle uyuşmadığı gibi, her ikisinin de ödenmesinin mecbur tutulduğunu; aksi takdirde gazın kesilmesi ya da gecikme cezası uygulanacağı tehdidinde bulunulduğunu, davalının tekel konumunu kötüye kullandığını bildirerek müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için şimdilik 175.000,-YTL’nin ödeme-zarar tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline;
Davalıya fazladan ödeme yapıldığını iddia ederek şimdilik 10.000,-YTL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline;
Ağustos/2000 – Kasım/2002 dönemlerinde düzenlenen gecikme zammı faturalarından dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine;
Proforma fatura ile normal fatura arasında fiyat ve birim farkı ile gaz kalitesi açısından fark olmaması gerekirken, aksi uygulandığından şimdilik 5.000,-YTL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline;
Sözleşmenin özel şartları 8 nci madde ile genel şartları 5 nci madde şerhiyle haksız faturalandırılan rakamlara ilişkin olmak üzere şimdilik 5.000,-YTL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline;
Faturalandırılan sabit hizmet ücreti ve benzer kalemler nedeniyle şimdilik 5.000,-YTL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline;
Türk Ticaret Kanunu’nun 1466 nci maddesi gereği davalı tarafından re’sen düzenlenen faturalarda gösterilen doğal gaz fiyatlarına dair olmak üzere şimdilik 5.000,-YTL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkilinin gaz kullanım taleplerini gaz alım satım koşullarının belirlendiği birer sözleşme ile karşıladığını, tarafların edimlerini yerine getirmemeleri halinde uygulanacak müeyyidelerin de bu sözleşmede belirlendiğini, davacının iddiasının aksine zincirleme şekilde sözleşmelerin imzalandığını, sözleşmelerin hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını; sözleşmelerin iki kısımdan oluştuğunu ve özel şartların her kullanıcı için ayrı ayrı belirlendiğini, davacının ön ödeme usulüne göre gaz kullandığını, buna göre davacının sözleşmenin akdedildiği sırada belirlediği miktara göre proforma fatura gönderildiğini, bilahare kullanım durumuna göre farkın yeniden faturalandırıldığını, davacının fazla bir ödemesinin söz konusu olmadığını, gecikme zammı uygulamasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51 nci maddesine uygun bulunduğunu, aynı durumdaki tüm müşterilere aynı fiyatlar üzerinden satış yapıldığını ve sabit ücretin Kasım/2002 itibariyle kaldırıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre, uyuşmazlık konusu sözleşmenin genel ve özel şartlar olmak üzere iki kısımdan oluştuğu, genel şartların her sanayi müşterisi için aynı hükümleri içerdiği, özel şartlar kısmının ise her müşterinin talebine göre özel olarak belirlendiği, somut olayda davacının ön ödemeli sistemle ödeme yaptığı ve sözleşmenin akdedildiği aşamada bildirilen miktarlar dikkate alınarak önce proforma, daha sonra da normal fatura gönderildiği, gecikme zammı ve gaz vermeyi durdurma uygulamalarının tehdit niteliğinde değil, sözleşmeye aykırılık halinde uygulanacak müeyyideler olduğu; davacının davalıdan alacaklı olmayıp, vadesi geçmiş 38.946,35 YTL borçlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalı Botaş vekili, temyize cevapları ile birlikte hükmün bozulmasını istemiş ise de, dilekçesi temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi, harcı da yatırılmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) sayılı bentte yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.