Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/12788 E. 2009/2052 K. 20.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12788
KARAR NO : 2009/2052
KARAR TARİHİ : 20.03.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı yanca 59.500.000.000.TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkili kooperatif aleyhine takip başlatılmış ise de, anılan bononun kooperatif yöneticilerinden Şevket Nedim Köroğlu tarafından kooperatif adına keşide edildiğini ve bu kişinin aynı zamanda bonoda lehtar olarak kendini göstererek bonoyu davalıya ciro ettiğini, oysa bu bonoya dayalı olarak kooperatif tarafından davalıdan mal, hizmet veya nakit borç alınmadığını keşideci ve aynı zamanda lehdar olarak görülen Şevket Nedim Köroğlu’nun kooperatifi zarara uğratmak amacıyla bu bonoyu düzenlediğini ve hakkında da nitelikli zimmet, kooperatifler yasasına aykırılık suçlarından dolayı kamu davası açıldığını belirterek, bono nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, bononun iptaline ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüyle 59.500.000.000.TL’lik senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin davetiye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemiştir.Zira davalının davaya temel alınan icra takip dosyası içindeki avukatına verdiği vekaletnamedeki adresinde kapı numarası “7” olduğu halde tebligat evrakına “17” olarak yazılmış ve bu tebligatın bila tebliğ geri dönmesi üzerine 7201 sayılı yasanın 35.maddesine göre tebligat yapılmıştır. Oysa 35.maddeye göre tebligat yapılabilmesi için önceki tebligatın doğru adrese gönderilmesi gereklidir. Somut olayda davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilmesi savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan önemli bir usul hatası olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.03 .2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.