Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/12565 E. 2009/9806 K. 22.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12565
KARAR NO : 2009/9806
KARAR TARİHİ : 22.10.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-
Davacı, müflis banka ile davalı borçlu … arasında taşıt kredisi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalının da sözleşmenin müteselsil kefili olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dava, ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için borçlu ve kefil hakkında yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … vekili, sözleşmenin 1993 yılında imzalandığını, müvekkilinin kefaletten kurtulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı borçlu …’e Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiş, ancak 15.11.2006 tarihli dilekçesi ile davaya ve bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davalı …’e itiraz dilekçesinde belirtilen adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre dava dilekçesinin tebliğ edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığını, bankanın yapılan ödemeleri mahsup ettikten sonra takibe geçtiğini, asıl borçlu yönünden itirazın kısmen iptaline, 9.799 DEM asıl alacak olmak üzere 19.903.00 DEM üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 10 temerrüt faizi yürütülmesine 4.019.47 YTL % 40 icra inkar tazminatının davalı …’den tahsiline, fazla istemin reddine, kefil … hakkında açılan davanın 4077 sayılı Yasa’nın 4822 sayılı yasa ile değişik 10. maddesi gereğince asıl borçluya başvurulmadan kefile müracaat edilemeyeceğinden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı borçlu … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizine gelince, 4077 sayılı Kanun’un 10. maddesinde 4822 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin geçmişe etkili olacağına dair anılan kanunda bir hüküm bulunmamaktadır. Davacının alacağına dayanak yaptığı kredi sözleşmesi 07.10.1993 tarihinde imzalanmış, hesap 26.04.2001 tarihinde kat edilmiş, 14.05.2001 tarihinde de icra takibi başlatılmış, dava ise 06.03.2002 tarihinde açılmıştır. Bu durumda 06.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4077 sayılı Kanun’un 4822 sayılı Kanun ile değişik 10. maddesindeki hükmün somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu nedenle uyuşmazlığın anılan değişiklikten önceki yasal durum çerçevesinde değerlendirilip çözüme bağlanması gerekirken yazılı gerekçe ile kefil hakkındaki davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.