Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/12484 E. 2009/9187 K. 12.10.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12484
KARAR NO : 2009/9187
KARAR TARİHİ : 12.10.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı… aleyhine 8.209 YTL bedelli, keşidecisi … ve cirantası müvekkil olan çek hakkında dava dışı takip alacaklısı Eko Finans AŞ.tarafından takip başlatıldığını, 18.12.2006 tarihli hacizde borçlu çek keşidecisi …’a davalı …Ltd.Şti.’nin icra kefili olduğunu, icra kefaletinin İİK’nun 38.maddesi anlamında ilam niteliğinde bulunup davalının takip borçlusu haline geldiğini, 26.04.2007 tarihinde dosyanın takip alacaklısı Eko Finans AŞ.tarafından davalı …Tarım Ltd.Şti.’ne temlik edildiğini, bu durumda davalının çek keşidecisi Ramazan’a icra kefaleti nedeniyle takip borçlusu temlik nedeniyle takip alacaklısı durumuna geldiğini, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini, BK’nun 116.maddesine aykırılık oluştuğunu ileri sürerek takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, icra dosyasında borçlu … lehine müvekkili şirketin icra kefili olarak takip borçlusu konumuna geçtiğini, sonradan takip alacaklısı ile bu dosyaya ait alacağını müvekkiline temlik ederek takip alacaklısı durumuna geldiğini, yapılan temlik işlemin usulüne uygun olduğu kesinleşmiş kararla belirlendiğini, müvekkilinin dava dışı …’ın icra kefili olmasının temlik işleminin geçersiz kılmayacağını ve davacının borcunu da sona erdirmeyeceğini, BK’nun 141.maddesine göre alacaklı dilediği borçluya başvurarak alacağını, talep etme hakkı olduğunu, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi hususunun yalnızca …Tarım Ltd.Şti.ile dava dışı … arasındaki ileri sürülebilecek bir hukuki ilişki mahiyetinde olduğunu, davacının halen davalı müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, olayda temlik alacaklısı-icra kefili sıfatlarının birleştiğini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, hem alacaklı, hem de borçlu sıfatı aynı kişilik altında toplanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takip dosyasında temlik alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet ispatlanamadığından davacı yararına haksız takip tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.