YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11663
KARAR NO : 2009/7172
KARAR TARİHİ : 15.07.2009
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih :17.04.2008
Nosu :453-253
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, davacı …’nın Akbank’a olan kredi borcunu ödeme sıkıntısı yaşadığı sırada davalıların Şekerbank’tan kredi alıp, davacıya verebileceklerini bankanın teminat senedi istediğini söylemeleri üzerine davalılara 15.000 TL tutarlı (toplam 30.000 TL) iki senet verdiğini, diğer davalının senetleri kefil olarak imzaladığını senetlerin arkalarına teminat senedi olduklarının yazıldığını, ancak davalıların senetlerle aleyhe icra takiplerine başladıklarını senetlerde de yetkili mahkeme adının tahrif edildiği gibi senet arkasındaki yazınında pulla kapatıldığını, keşide tarihe de 08.05.2007 olduğu halde 13.02.2006 yazıldığı belirtilerek davalılara verilen icra takiplerine konu edilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin davacı yanın Akbank’tan aldığı kredi borcuna kefil olduklarını, senetleri halen ödemek zorunda kaldıkları kredi borcunun ödenmesi nedeniyle verildiğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, Akbank’ın cevabi yazısı davacıların teminat olgusunun Şekerbank’tan kullanılacak kredi karşılığında olup olmadığına dair teklif olunan yeminin davalılarca eda edilmesi, toplanan delillere göre, davaya konu icra dosyaları ile takibe konu edilen senetlerin davacıların Akbank Torbalı Şubesinden kullandıkları krediye davalıların kefil olmasının teminatı olarak verildiği, kredinin geri ödenmesinin davacılar tarafından yapılmayınca, davalılar tarafından ödeme yapılmaya başlandığı,teminat olgusunun bu şekilde gerçekleştiği, ödemelerin halen devam etmesi sebebiyle de teminat olgusunun devam etmekte olduğu bu suretle davanın haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yan takip konusu bonoların Şekerbank’tan alınacak kredinin teminatı olarak verildiğini iddia ederken, davalı taraf takip konusu bonoların davacının Akbank’tan aldığı krediye kefil olmaları ve halen bu krediyi ödemeleri nedeniyle verilen teminat bonoları olduğunu savunmuşlardır.
Dosya içeriğinden davalıların, davacının Akbank’tan çektiği krediyi ödememesi nedeniyle alacaklı bankaya toplam 13.273.59 YTL ödeme yaptıkları, takip konusu bonoların ise 15.000’er YTL tutarlı oldukları sabittir.
Takibe ve davaya konu bonoların teminat amaçlı verilmiş olduğu tarafların kabulündedir. Bu durumda mahkemece bonoların teminat vasfının devam edip etmediği, toplam 30.000 YTL tutarlı iki bonodan kaynaklanan alacağın muaccel hale gelip gelmediği yönleri üzerinde durulup varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi İzmir 19.Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/137 E.sayılı dosyası ile davalılar aleyhine resmi belgede sahtecilik suçundan ceza davası açıldığı anlaşıldığından, açılan bu davanın görülmekte olan hukuk davasına etkisi üzerinde de durulmadan hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.