YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11411
KARAR NO : 2009/7080
KARAR TARİHİ : 14.07.2009
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı ile süresi içinde davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, cari hesap borcundan kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya olan borcunu ödediğini, temerrüdün oluşmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının asıl alacak yönünden davasının kabulüne, işlemiş faiz ile ilgili istemin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı şirket vekili, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını da ileri sürmüş ise de sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmemiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince;
Davacı davaya konu icra takibinde 2.533.12 YTL asıl alacak,197.00 YTL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.730.12 YTL’nin tahsilini istemiş, dava dilekçesinde ise davalı borçlunun icra takibine itirazından bir gün öncesi 23.01.2007 tarihinde takibe konu borca karşılık 2.533.12 YTL’nin müvekkilinin banka hesabına yatırdığını, gecikme faizi ile avukatlık ücreti ve masrafları ödememek amacıyla borca kötüniyetli olarak itiraz ettiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 01.04.2008 günlü oturumda işlemiş faiz talebinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Dava, açılmadan ve itirazdan önce asıl alacağın ödenmiş olması, işlemiş faizden de davacı yanın vazgeçtiği gözetilerek açılan itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, hüküm fıkrasında da önce itirazın iptaline sonra da takibin iptaline şeklinde birbiriyle çelişir şekilde hüküm oluşturulması da kabul şekli itibariyle de isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 14.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.