Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/1129 E. 2008/2710 K. 20.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1129
KARAR NO : 2008/2710
KARAR TARİHİ : 20.03.2008

Mahkemesi :… İcra Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Dava davacı … alacaklarının 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 132 ve 136 ncı maddeleri gereğince imtiyazlı olduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.
İcra Mahkemesince davacı yanca dayanılan hükümlerin üzerinde ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir bulunan mallara yönelik olduğu, somut olayda bu tür bir durum bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm davacı Fon vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, dava dışı borçluya ait 22 ve 23 numaralı bağımsız bölümlerin satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir.
5311 sayılı yasa ile İcra ve İflas Kanunu’na eklenen Geçici 7 nci madde uyarınca uygulanmasına devam edilen aynı yasanın 363 ncü maddesine göre, sıraya dair şikayet ve itirazın red veya kabulüne ilişkin kararlar, sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının 3.360,-YTL’yi geçmemesi halinde, temyiz kabiliyetinden yoksundur.
İcra Mahkemesinin kararı 03.04.2007 tarihli olup, yukarıda açıklanan nedenle anılan taşınmazların satış bedellerinin dağıtımına ilişkin sıra cetveline yönelik olarak verilen karar kesin niteliktedir.
Bu sebeplerle kararı temyiz eden davacı TMSF vekilinin temyiz istemi İcra ve İflas Kanunu’nun 365/son maddesi hükmü gereğince reddedilmelidir.
2- Birleşen dava ise aynı borçluya ait 25 ve 119 numaralı parsellerin satış bedelinin dağıtımını yapan sıra cetveline yöneliktir.
4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 15/3, 15/7 ve 15a maddeleri uyarınca davacı TMSF alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Anılan yasanın 21/I nci maddesinin somut olayda uygulama yeri olup olmadığının karar yerinde değerlendirilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 sayılı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin dava dışı borçluya ait 22 ve 23 numaralı bağımsız bölümlerin satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinin iptali istemiyle açtığı davada verilen hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, 2 sayılı bentte açıklanan nedenle 25 ve 119 numaralı parsellerin satış bedelinin dağıtımını yapan sıra cetveline yönelik dava sonunda verilen hükmün BOZULMASINA, 20.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.