Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/11193 E. 2009/7146 K. 15.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11193
KARAR NO : 2009/7146
KARAR TARİHİ : 15.07.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, kredi sözleşmesinin kefili olan davalıların borçlarını ödememesi nedeniyle haklarında yapılan takibin vaki itiraz nedeniyle durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalıların alacağın % 40’ından aşağı olmamak koşuluyla icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar asıl borca itiraz etmediklerini, faiz oranlarının belirli olmadığını, ihtarnamedeki miktarla dava konusu alacak arasında nispetsizlik bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece akdi faiz ve temerrüt faizi ile ilgili olarak bilirkişiden alınan raporlar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüyle, 99.584 YTL asıl borç, 11.137 YTL akdi faiz, 3.346 YTL temerrüt faizi olmak üzere toplam 114.234 YTL üzerinden itirazın iptaline, takibin bu alacak miktarı üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarı olan 99.584 YTL üzerinden kredi sözleşmesinde belirlenen temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, takip konusu asıl alacak üzerinden % 40 inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı banka alacağının likit (bilinebilir) nitelikte olduğu gözetilerek İcra ve İflâs Kanunu’nun 67’nci maddesi hükmü gereğince davacı alacaklı yararına hüküm altına alınan alacağın toplamı üzerinden %40 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, sadece asıl alacak üzerinden icra-inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Temerrüt faizinin, temerrüt tarihine kadar işleyen asıl alacak ve akdi faiz toplamı üzerinden işletilmesine karar verilmesi gerekirken, asıl alacağın takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek hâlinde peşin harcın iadesine, 15.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.