YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11186
KARAR NO : 2008/12026
KARAR TARİHİ : 04.12.2008
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki hacze takipsiz katılma avasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili müvekkilinin Ankara 6. Aile Mahkemesi’nin 21.12.2006 … ve 2006/1283–1329 E. K. sayılı ilamı ile dava dışı borçlu … …’… boşandığını, boşanma ilamı ile müvekkili lehine ayda 15.000,-YTL. nafaka ile 100.000,-YTL. maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini; bu alacak nedeniyle dava dışı borçlu hakkında davalılarca girişilen Eskişehir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/5192 sayılı icra takibinde konulmuş hacizlere iştirak etmek istediğini, başvurusunun davalı alacaklılarla itiraza uğraması üzerine İcra Müdürlüğü’nce dava açmak üzere kendisine süre verildiğini ileri sürerek iştirak haczi isteminin kabulüne, alacağının ayrıcalıklı alacak olduğunun tesbitine ve vezneye yatan paranın dava sonuna kadar ödenmemesi için tedbir va’zına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili dava dışı borçlu … …’un müvekkillerinin kardeşi olduğunu, müşterek murislerinin vefatından önce çeşitli usulsüz işlemlerle babalarına ait taşınmazları kendisine, eşine ve çocuklarına satmış gibi işlemler yaptığını, aleyhinde açtıkları davaları kazanmaları üzerine bu kez mal kaçırma amacıyla davacı ile boşandığını ve bu suretle lehlerine nafaka alacağı yarattıklarını; davacının bu ilama dayalı olarak Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2007/1402 sayılı dosyası ile takibe giriştiğini, davalı ile borçlunun müşterek hayatı sürdürdüklerini ve alacağın muvazaalı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece İcra ve İflas Kanunu’nun 101 nci maddesi gereğince İcra Müdürlüğü ve İcra Mahkemesinin davacıyı bu davayı açmaya yönlendirdiği, oysa davacının 101 nci maddenin 3 ncü fıkrası çerçevesinde elindeki nafaka ilamına dayalı olarak hacze takipsiz biçimde her zaman iştirak edebileceği, sıra cetveline yönelik şikayette nafaka ilamına bağlı alacağın kötü niyetli ve muvazaaya dayalı olduğu iddiasıyla genel mahkemede dava açma imkanının bu hususu ileri süren tarafa ait olduğu, bunun da ancak davalılarca ileri sürülebileceği, davacının bu davayı açmaya zorlanmasının usule aykırı olduğu; davanın
nafaka ilamındaki alacağın varlığı, doğruluğu ve kötü niyete dayanıp dayanmadığı iddialarının tartışmasına yönelik bulunduğu, hacze takipsiz iştirake ilişkin düzenlemenin İcra ve İflas Kanunu’nun 101 nci maddesinde yer aldığı ve kötü niyet iddiasının ancak diğer alacaklılarca ileri sürülebileceği, oysa davalılarca bu yönde bir davanın açılmadığı ve esasen İcra Müdürlüğü’nce bir sıra cetveli de yapılmadığı, sonuç olarak davanın dinlenme şartları bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önce icrası lazım gelen merasime lüzum olmaksızın hacze iştiraki düzenleyen İcra ve İflas Kanunu’nun 101 nci maddesine göre açılan davalarda, sıra cetvelinin düzenlenmiş olması bir dava şartı değilse de, davanın reddedilmiş olması karşısında, davalıların red kararını temyizde güncel bir hukuki yararı bulunmamasına göre hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 4.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.