Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/11165 E. 2009/6571 K. 01.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11165
KARAR NO : 2009/6571
KARAR TARİHİ : 01.07.2009

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih :05.06.2008
Nosu :1806-887
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı yanca bonoya dayalı olarak müvekkili şirket ve keşideci dava dışı Cumali Akkoca aleyhine takip yapılmış ise de, bonoda müvekkili şirket kaşesinin adın bildirmek amacıyla kullanıldığını, şirketi temsile yetkili kişiye ait imza bulunmadığını, bononun Cumali Akkoca tarafından tanzim edilmiş olup bu kişinin şirket yetkilisi de olmadığını belirterek, bonodan dolayı müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dışı Cumali Akkoca’nın davacı şirket yetkilisi olduğunu, bonoyu da şirketi temsilen ve kendisi asıl borçlu sıfatıyla ayrı ayrı imzalar atarak doldurduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bono üzerindeki davacı şirket kaşesinin adres belirtmek amacıyla kullanıldığı ve davacı şirket yetkilisinin bonoda imzasının da bulunmadığı gerekçesiyle davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüne, davacı şirketin bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalının icra takibi başlatmak da kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı halde aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının 1 nolu bendinde yer alan “asıl alacak miktarı üzerinden %40 inkar tazminatına davalının mahkum edilmesine” ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “koşulları oluşmadığından davacı yanın tazminat isteminin reddine” sözcüklerinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 01.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.