Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/10998 E. 2009/7272 K. 16.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10998
KARAR NO : 2009/7272
KARAR TARİHİ : 16.07.2009

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Tarih :14.11.2007
Nosu :614-577
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili , müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi ve ariyet protokolü yapıldığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak işyerini dava dışı şirkete devrettiğini, müvekkilinin haklı sebeple sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek bayilik sözleşmesinden doğan 25.000 USD,ariyet protokolünden kaynaklanan 25.000 USD cezai şartın, 79.152 USD kâr mahrumiyetinin davalıya ariyet verilen malların bedeli olan 17.818 USD (masrafları davalıdan alınarak aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde)’nin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bayilik sözleşmesinin 10.maddesinde ariyet protokolünün 3.maddesinde kararlaştırılan cezai şartın istenebilmesinin akdin devamı sırasında mümkün olduğunu, halbuki davacının sözleşmeleri feshettiğini, yine akdi fesheden davacının müspet zarar kapsamında olan kâr mahrumiyetini isteyemeyeceği, ariyet verilen mallar için istenen bedelin de fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 6.maddesine göre davacının yılda asgari 8 ton mal almak zorunda olduğunun, 7.maddesinde ise izinsiz olarak firmayı başkasına devredemeyeceğinin belirtildiği, davalının bayilik sözleşmesine aykırı davrandığı, davacının akdi feshetmekte haklı olduğu, davacının sözleşmelerde belirtilen cezai şart bedellerini isteyebileceği, akdi fesheden davacının müspet zarar kapsamı içinde olan kâr mahrumiyetini isteyemeyeceği, TTK.nun 24.maddesine göre tacirler arasında cezai şartın tenkis edilemeyeceği hükmü bağlanmışsa da BK.nun 161/3.maddesi gereğince yapılan işin niteliği ve piyasanın ekonomik koşulları nedeniyle cezai şarttan BK.nun 44.maddesi gereğince uygun görülen bir hakkaniyet indirimi yoluna gidildiği, davalının davacıdan aldığı demirbaşları 33.871.715.182.TL’ye başkasına sattığı, buna göre davacının 17.818 USD ariyet verilen malın bedelini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1-Takdiren BK.nun 161/son maddesi gereği ariyet ve ara sözleşmedeki cezai şart miktarları yönünden 10.000 USD indirim yapılmak suretiyle 30.000 USD cezai şartın (ancak 15.000 USD’sine 18.07.2003, dava tarihi itibariyle ) 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi hükümlerinin uygulanmasına, bu miktarın davalıdan tahsiline, 2) 17.818 USD ariyet konusu malların bedeli olarak bu miktarın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-TTK.nun 24. maddesi uyarınca tacir sıfatına haiz bir borçlu, cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez. Ancak kararlaştırılan cezai şartın,borçlunun ekonomik yönden mahfına sebebiyet verecek ölçüde fahiş olduğunun saptanması halinde bu kuralın istisnası olarak cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay uygulanmasında kabul görmektedir. Ne var ki, bu şekilde bir indirime gidilebilmesi için borçlunun ticari defter ve kayıtları, bilançosu ve ekonomik durumunu etkileyen diğer unsurlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu yönler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 16.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.