Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/1052 E. 2008/2506 K. 14.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/1052
KARAR NO : 2008/2506
KARAR TARİHİ : 14.03.2008

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, sıra cetvelinin 2. sırasında bulunan alacaklı …’nin alacağının muvazaalı olduğunu belirterek davalıya ayrılan payın müvekkiline tahsisini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkemenin görevsiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı ile icra dosyası borçlusu arasında damat-kayınpeder ilişkisi olması nedeniyle İcra ve İflâs Kanunu’nun 278/2-1 bendi uyarınca yapılan tasarruf ivazlı olsa da hükümsüz olduğundan ve davalının alacağını ispatlayacak delil sunmaması nedeniyle davanın kabulüne, Kavak İcra Müdürlüğünün 2005/22 E. sayılı dosyasındaki alacak ve tasarrufların iptaline karar verilmiştir.
Davalı vekili kararı temyiz etmiştir.
İcra ve İflâs Kanunu’nun 140’ıncı maddesinin 1’nci fıkrası uyarınca, “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.” Aynı Kanun’un 142. maddesinin 1. fıkrasına göre ise “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” Bu hükümle, sıra cetvelinde yer alan bir alacaklının diğer alacaklıların alacağının esas ve miktarına itiraz etmeleri düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 3’üncü fıkrasında ise, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp, sadece sıraya dair itirazlarda şikâyet yoluyla icra mahkemesine başvurulacağı belirtilmektedir. Sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklının takip konusu alacağının gerçek olduğunu ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, söz konusu davanın İcra ve İflâs Kanunu’nun 142,I hükmünde belirtilen “sıra cetveline itiraz davası” olarak değerlendirilmesi gerekirken, hukukî nitelendirmede yanılgıya düşülerek İcra ve İflâs Kanunu’nun 277. vd. hükümlerinde düzenlenen “tasarrufun iptali davası” olarak yargılama yapılıp, davalının alacağının ve tasarruflarının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINApeşin harcın istek halinde iadesine, 14.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.