Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2008/10316 E. 2009/6547 K. 01.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/10316
KARAR NO : 2009/6547
KARAR TARİHİ : 01.07.2009

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarih : 21/02/2008
Nosu :35/66

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi ile davalıya ait ticari taksinin (1) yıl süreyle kiralandığını, karşılığında 3 adet bono verildiğini, ayrıca teminat olarak 5.000 Euro bedelli açık tarihli senedin davalıya teslim edilip, senetlerin tamamının sözleşmeye işlendiğini, davalının iki senedin ödenmediğinden bahisle aracı müvekkilinden aldığını ve ilk iki senetle birlikte teminat senedini de icra takibine koyduğunu iddia ederek takibe konu senetlerin iptali ile teminat fonksiyonuna haiz senedin kötüniyetle takibe konulmasından dolayı %40 tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, iddianın asılsız olduğunu, sözleşmenin davacı tarafından sahte olarak düzenlendiğini, 5.000 Euroluk senedin teminat olarak verildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre taraflar arasında davalıya ait 07 H 0534 plakalı aracın davacıya kiralanmasına dair sözleşme yapıldığı, kira bedeli karşılığı olarak 54 adet bono ile teminat olarak 5.000 Euroluk bir adet senet verildiği, yine sözleşmenin yapıldığı anda elden 2.000.00 YTL verildiği, ancak davalının aracını davacıya vermediği, buna rağmen ilk iki senet ile teminat senedini icra takibine koyduğu, davacının davalıya borçlu olmadığı, takipte davalının kötüniyetli olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının delil olarak dayandığı ticari taksi kira sözleşmesi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava konusu bonolardan dolayı alacaklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, imza incelemesi yapılmak üzere davalının imza örneklerinin bulunduğu yerlerin bildirilmesi için davalı vekiline 30 günlük kesin süre verilmiş ve sonuçları da ihtar edilmiştir. Davalı vekili, 01.11.2007 tarihli dilekçesi ile ara kararı gereğini yerine getirmiş, ancak mahkemece, belirtilen dilekçenin kesin süreden sonra verildiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm oluşturulmuştur. Oysa mahkemenin davalının imzasının bulunması muhtemel kamu kurumlarından imza örneklerini taşıyan belgeleri araştırması mümkün olduğu gibi davalının mahkeme huzurunda tatbik imzaları alınarak imza incelemesi yaptırılması mümkün bulunduğundan bu şekilde kesin mehil verilerek sonuca gidilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalının huzurda yeterince tatbik imzaları alınıp, imzasının bulunması muhtemel kamu kurumlarından imza örnekleri de araştırılarak, imza incelemesi yaptırıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.