Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/9287 E. 2008/3097 K. 27.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/9287
KARAR NO : 2008/3097
KARAR TARİHİ : 27.03.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalı vek. Av. …’ un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sürekli mermer sattığını davalının aldığı mermerlerin bedelini düzensiz de olsa ödediğini, ancak Ağustos 2004 tarihinde satın aldığı 295.940.811.375 TL’lik mermer bedelinin ödenmediğini 01.10.2004 tarihli hesap mutabakatına itiraz edilmediğini, 10.11.2004 tarihli ihtarname ile ayıp iddiasında bulunup, hesap mutabakatına itiraz ettiğini, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gibi ayıplı olduğu belirtilen malların ihracat KDV iadelerinin davalı tarafından alındığını belirterek 295.940.80 YTL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cari hesap kesilmeden alacak tutup edilemeyeceğini, mutabakat mektubunun geçersiz olduğunu ve itiraz edildiğini, davacı şirketin büyük ortağı …’in aynı zamanda müvekkili şirketin fabrikasında müdür olarak görev yaptığını hem satıcı hem de alıcı gibi hareket ederek satışlar yaptığını düşük kalitede ayıplı ürünler teslim edildiğini aldatılma halinde zamanaşımından söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucu taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığı davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve kesin delil niteliği taşıdığı davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı taraf defterlerinin 1.000.000.000 TL dışında birbirini teyit ettiği, davalının eski yönetici, …’in kötü yönetimi nedeni ile zarar gördüğü iddiasının iç ilişkiye yönelik olup sorumluluk davası açmasının mümkün olduğu, bu nedenle 294.940.80 YTL alacağın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle alacağın dayanağı faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı bulunmasına süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde oran belirtilmeksizin “ticari işler faizi” talep edilmiştir. Bu talep ticari faiz istemi niteliğindedir.
Mahkemece talep aşılarak avans faizine hükmedilmesi HUMK’nun 74.maddesine aykırı olup hükmün bozulması gerekmekte ise de bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin 2.satırında yer alan “değişen oralarda avans faiziyle” sözcüklerinin karardan çıkartılmasına, yerine “ticari faiziyle” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş, bu şekliyle ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.