Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/8950 E. 2008/3498 K. 04.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8950
KARAR NO : 2008/3498
KARAR TARİHİ : 04.04.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … Teknik Hırdavat Makine San. Paz. Ltd.Şti . arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve sözleşme uyarınca taşıt kredisi kullandırıldığını ancak geri ödemelerin zamanında yapılmadığını, keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkiline yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Beyoğlu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibin mükerrer olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma , toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davalının toplam 31.801.25 YTL borcunun oluştuğu rehinli takibin ilamsız takip yönünden bir engel durumun bulunmadığı,alacağın likit olduğu, reddedilen miktar yönünden takibin sırf haksız ve kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili, temyize cevap dilekçesinde hükmün bozulmasını istemiş ise de, temyiz harcı yatırmadığı gibi dilekçesi temyiz defterine de kaydedilmediğinden temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince; yetki itirazı ilk itirazlardan olup, cevap süresi içerisinde bildirilmesi gerekir. Cevap süresi dava dilekçesinin davalıya tebliği ile başlar. Tebligat kişinin bilinen en son adresine yapılır. Buna rağmen somut olayda tebligatın davalının sözleşmedeki adresine değil, dava dışı asıl borçlunun adresine gönderildiği ve bila tebliğ geri dönünce de aynı adrese TK.’nun 35.göre tebligat çıkarıldığı görülmüştür. Bu şekildeki tebligatların usulsüz olduğu açıktır. Hal böyle olunca yetki itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.