Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/89 E. 2007/5108 K. 21.05.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/89
KARAR NO : 2007/5108
KARAR TARİHİ : 21.05.2007

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız davacı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. … ile davalı vek.Av. …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili, mülkiyeti Yapı ve Kredi Bankasına ait olan taşınmazların satışı için 10.10.2003 tarihinde halktan teklif toplantısı düzenlendiğini ve davalının şartnameyi imzalayarak teminatı yatırıp toplantıya katıldığını, 1.202.600 m2 lik arsa için teklifini verdiğini ve teklifin banka tarafından onaylanmasından sonra davalının araziyi satın almaktan caydığını, şartnamenin 12 ve 15 maddesi uyarınca %2 komisyon +KDV tutarını ödemekle yükümlü olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını ve satışa çıkarılan taşınmazların sid kapsamında olduğunu ve ayıplı olması nedeniyle alımdan vazgeçtiklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ibraz edilen sözleşmede “davacı tarafın imzasının bulunmadığı BK.’nun 404-409 maddesi gereğince yazılı bir akit olmadığı ve sözleşme ilişkisinin kurulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı “Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Gayrimenküllerı Halktan Teklif ile Satış Şartnamesi”ni imzalamış, 2.000.000.000. teminatı yatırmış ve 10.10.2003 tarihli toplantıda “mevcut pey sürme formu” ile teklifini yapmıştır.
“Şatış Şartnamesi” taraflar arasındaki sözleşme niteliğinde bulunduğundan uyuşmazlığın geçerli olan bu sözleşme kapsamında çözümlenmesi gerekir.

Bu durumda mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları dikkate alınarak “satış şartnamesi” kapsamında uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, akdin yorumunda hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.