Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/8880 E. 2008/4321 K. 24.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8880
KARAR NO : 2008/4321
KARAR TARİHİ : 24.04.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili bankanın davalının başvurusunu kabul edip, imzalanan kredi sözleşmesi gereğince kredi kartı tahsis edildiğini, kart sahibince yapılan harcamalar, kullanılan nakit kredilerin karşılıklarının ödenmediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını kredi kartı borcu zamanında ödenmediğinden alacağın muaccel hale geldiğini, girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 4822 sayılı kanun gereği müracaatta bulunduğunu, yasanın geçici 1.maddesi ve uygulama usulü gereği davanın kaldırılmasına, reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre davalının 4822 sayılı Yasanın geçici birinci maddesinden yararlanmak için bankaya başvuruda bulunduğu, ancak bankanın herhangi bir hesaplama yapmadığı, benimsenen bilirkişi raporuna göre banka alacağının 1.348.71 YTL olup, bu borcun 12 eşit taksitte tahsili halinde aylık taksitlerin 114.89 YTL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının davacıya 1.378.71 YTL borçlu olduğunun tespitine, bu borcun 8.4.2003 tarihinden başlayarak aylık 114.89 YTL olarak 12 eşit taksitte davalıdan tahsiline vadesinde ödenmeyen her bir taksit miktarına yıllık %50 temerrüt faizi uygulanmasına davacının fazla istemi ve %40 inkar tazminatı isteminin reddine, taraflar arasındaki kredi kartı uyuşmazlığının bu şekilde tasfiyesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, yargılama sırasında yürürlüğe giren 4822 sayılı yasanın geçici 1.maddesi hükmünden yararlanmak istediğini davacı bankaya bildirmiştir. Davalının bu yönde başvurusu bulunduğu davacının da kabulündedir. Ancak davacı tarafından davalının başvurusu üzerine bir ödeme planı hazırlanıp davalıya gönderilmemiştir. Her ne kadar, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporunda belirtilen ödeme planı dikkate alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, bu şekilde bir karar verilmesi anılan yasanın konuluş amacına uygun düşmemektedir.
Zira bilirkişi tarafından hazırlanan ödeme planında gösterilen taksitlerin ödenmemesi halinde belirtilen yasa hükmünden yararlanma olanağı ortadan kalkar. Nitekim daha sonra yürürlüğe giren 5464 sayılı yasanın geçici (4) maddesinde de bu doğrultuda hükümlere yer verilmiş ve taksitlerden birinin ödenmemesi halinde borçlunun yasa ile kendisine tanınan haklardan yararlanamayacağı öngörülmüştür.
O halde mahkemece bu yönler üzerinde durulup, 4822 sayılı Yasanın geçici 1.maddesi gözetilerek temerrüt tarihi itibariyle saptanan borca bilirkişi incelemesinin yapılacağı tarihe kadar %50 faiz uygulanarak +bulunulacak toplam miktarın (12) eşit takside bölünmesi suretiyle ortaya çıkacak ödeme planına göre ödemede bulunması hususu davalı borçluya ihtar edilerek sonucunun beklenmesi ödemelerin eksiksiz ve aksaksız tamamlanması halinde davanın konusu kalacağı gözetilerek taksitlerden birinin ödenmemesi halinde ise, yargılamaya devam edilerek İİK.nun 67/1.maddesi çerçevesinde deliller değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24.04 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.