YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/8325
KARAR NO : 2008/4481
KARAR TARİHİ : 28.04.2008
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı … Turizm Ltd.Şti’ni 1996 yılında %50’şer oranda satın aldıklarını, adı geçen şirketin davalı banka ile 1997 yılında kredi sözleşmesi imzaladığını, müvekkillerinin ise bu sözleşmeye kefil olduklarını, davacılardan … tarafından bacanağı … …’a 27.11.1996 tarihinde “vergi için” başlıklı vekaletname verildiğini, ilgili banka müdürünün çıkarılan bu krediye … …’ın da kefaletini ekleyerek, söz konusu vekaletnameye istinaden kredinin adı geçen tarafından çekilmesine sebebiyet verdiğini, kredinin şirkete hiç intikal etmediğini, bundan dolayı müvekkillerinin borçlu duruma düştüğünü, bilahare davacılar şirketteki hisselerini devrettiklerini, bu arada kredi borcu nedeniyle takip başlatıldığını, tebligatın usulsüz olarak yapıldığını, olaydan haciz nedeniyle haberdar olunduğunu, müvekkillerinin borçtan dolayı sorumlu olmadıklarını, olsalar bile kefil olunan miktar kadar sorumlu olacaklarını belirterek müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların kredinin kullandırılmadığı yolundaki savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kredinin kefil …’a ödenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, kredinin usulsüz kullandırıldığı iddiasının ancak asıl borçlu tarafından ileri sürülebileceği, davacılar tarafından ileri sürülemeyeceği, …’a verilen vekaletnamede para çekme yetkisinin de bulunduğu, ancak yapılan incelemede takipte kısmen fazla talepte bulunulduğu ve bu fazlalıklar yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından davacılar aleyhine yürütülen takipten dolayı 9.066.90 YTL asıl alacak, 5.183.53 YTL işlemiş faiz, 259.18 YTL BSMV, 2,25 YTL ihtiyati haciz yargılama gideri, 4.50 YTL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 4.41 YTL ihtarname gideri ve 5.00 YTL matbu evrak masrafı yönünden icra takibinin devamına, bu miktarı aşan kısım yönünden davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların fazlaya ait istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, davalı banka tarafından kredi sözleşmesine dayanılarak yapılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Menfi tespit davası sonunda, şayet davacı kısmen ya da tamamen haklı çıkarsa, davacının borçlu olmadığı, miktarın tespiti biçiminde karar verilmesi gerektiği halde, itirazın iptali davası gibi, takibin devamı şeklinde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının tüm, davacının ise öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.