Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/7547 E. 2008/978 K. 11.02.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/7547
KARAR NO : 2008/978
KARAR TARİHİ : 11.02.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av….gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı şirket ile müvekkili arasındaki ticari ilişkide, ödemelerin belirlenen vadede ödenmemesi halinde vade farkı uygulanmasının teamül olduğunu, 11.08.2005 tarihli vade farkı faturasının ödenmeyeceği kaydıyla iade olunduğunu iddia ederek 12.874 YTL vade farkı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, taraflar arasında vade farkı ödenmesine yönelik bir anlaşma bulunmadığını, gönderilen faturaya itiraz edilerek iade olunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında vade farkı ödenmesi yönünde uygulama ve teamül bulunduğu ancak 11.08.2005 tarihli vade farkı alacağının ödenmesi için davacının davalıya 60 günlük ödeme süresi tanıdığı ve bu süre dolmadan alacağı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkide ödemelerin gününde yapılmaması halinde vade farkı uygulamasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı yan bu yönde düzenlediği 12.08.2005 tarihli vade farkı faturalarının ödenmesi için davalıya ihtarname göndermiş ve 60 günlük ödeme süresi tanımıştır.Davalı ise vade farkı faturasının 19.08.2005 tarihli ihtarı ile “borçlu olmadığı ve faturayı ödemeyeceği” kaydıyla iade etmiştir.
Somut olayda borçlu, borcunu ödemeyeceğini ihtaren davalıya bildirdiğine göre artık alacaklının alacağını talep edebilmesi için vade tarihine kadar beklemesine gerek bulunmamaktadır.(Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Hukuku 2001 cilt 2 Sh 1370 )
Bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek hasıl olacak sonuca göre bu karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.