YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/5913
KARAR NO : 2007/7055
KARAR TARİHİ : 04.07.2007
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, Kredi Kartı Üyelik ve Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece dava konusu alacak için 5464 sayılı Yasa’ nın 4. maddesi uyarınca davacı ile borçlu arasında hesaplanan bedelin kayıtsız ve şartsız asıl borçlu tarafından kabul edilip, ödemeye dair taahhüt belgesi dosyaya sunulduğu, bu nedenle davanın konusu kalmadığı gerekçesi ile konusu kalmayan dava için hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01.03.2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ nun geçici 4. maddesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kendisine dönem sonu borcunu ödemesi için ihtar çekilmiş veya haklarında icra takibi başlatılmış ya da 31.01.2006 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan kredi kartı borçlarının 60 gün içerisinde kredi veren kuruluşa Yasa’ da öngörüldüğü şekilde müracaat ederek borçlarını taksitle ödemek istediklerini beyan etmeleri halinde düzenlenecek ödeme planını imzalamaları ve ilk taksidi peşin ödemeleri şartıyla son dönem borcu tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık % 18 faiz oranı üzerinden hesaplanacak borç tutarını icra takip, dava masraf ve harçları, vekalet ücreti ile birlikte 18 eşit taksitte ödeme hakkına sahip olacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda kredi kartı borçlusunun Yasa’ da öngörüldüğü şekilde belirlenen sürede alacaklı bankaya başvurduğu ve bankaca anılan yasa doğrultusunda yapılan hesaplamanın borçluya tebliğ edildiği ve taraflar arasında protokol düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda anılan Yasa’ nın geçici 4. maddesinin 4. fıkrasına göre ” iş bu geçici madde kapsamında yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borcu vaki itirazları ortadan kalkar, ödeme planı uyarınca son taksidin de vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona erer.” hükmü dikkate alındığında ödeme planı uyarınca son taksidin vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona ereceğinden, mahkemece bu husus bekletici mesele yapılarak, taraflar arasında düzenlenen protokole uyulup uyulmadığı araştırılmalı, son taksidin vade tarihine kadar beklenmeli ve son taksidin ödendiğinin belirlenmesi ile takibin sona erdiği yönünde sonuca varılmalıdır. Aynı maddenin 5. fıkrası gereğince bu dönemde taksitlerden herhangi birinin vadesinde ödenmemesi halinde bu madde ile sağlanan haklar ortadan kalkacağından bu kanunun 26. maddesinde belirtilen gecikme faizi üzerinden alacaklının itirazının iptali isteminin esası hakkında bir karar verilmelidir (Y.H.G. Kurulu 31.01.2007 tarih, 2007/12-56 Esas, 2007/35 Karar sayılı kararı).
Mahkemece 5464 sayılı Yasa uyarınca düzenlenen protokole yanlış anlam verilmek suretiyle yukarıda yapılan açıklamalara aykırı olarak ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 04.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.