Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/2798 E. 2007/8557 K. 04.10.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2798
KARAR NO : 2007/8557
KARAR TARİHİ : 04.10.2007

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı banka vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzaların döviz kredisini diğer davalıların kefil sıfatı ile imzaladıklarını, 08.10.1998 tarih, 98/ Y- 872 sayılı Vergi, Resim, Harç İstisna Belgesi’ nin (VRHİB) Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı‘ nca iptal edildiğinin ve müeyyide uygulanması gerektiğinin T.C. Merkez Bankasının 07.04.2005 tarihli genelgesiyle bildirilmesi üzerine, söz konusu krediye, VRHİ belgesine istinaden uygulanan istisnaların tümüne müeyyide uygulandığı ve gecikme zammı ve cezai faizi ile birlikte, müvekkili banka tarafından ilgili vergi dairesine ödenmek zorunda kalındığını, bu borcun ödenmesi için davalıların çekilen ihtarnameden sonuç alınamaması üzerine girişilen takibe, davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini itirazın haksız olduğunu zira belgenin iptalinin davalıların kusurundan kaynaklandığını öne sürerek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilleri ile davacı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinden doğan borcun bir kısmının süresinde ödendiği, bakiye miktarın ise taraflar arasında imzalanan protokol uyarınca ödendiğini, vergi muafiyet belgesinin muhatabının davacı banka olduğu, müvekkilinin yatırdığı döviz borcunu, merkez bankasına bildirme görevinin davacı bankaya ait olduğunu, müvekkilinin yapılan protokol ile her türlü borçtan kurtulduğunu öne sürerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı bankanın VRHİ belgesinin iptalinde bir kusurunun bulunmadığı gibi bankanın ödemek zorunda kaldığı vergilerden davalıların sorumlu olduğu, taraflar arasında akdedilen protokolün dava konusu alacağı kapsamadığı ve tamamen borcun tasfiyesine ilişkin bulunduğu, davalıların takip tarihi itibari ile temerrüde düştüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 33. maddesinin son fıkrasında kredi borçlusunun kullandığı krediler ile ilgili olarak teşvik uygulamasından kaynaklanan istisnaların KKDF, BSMV ve diğer vergi, resim, harç ve fonların geri alınması ve herhangi bir şekilde bunların ve cezalarının davacı bankaca ödenmek durumunda kalınması halinde, bu bedelin kredi borçlusunca davacı bankaya ilk talebinde ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin 8. maddesinde öngörülen temerrüt faizi oranında tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece kredi sözleşmesinin anılan hükmü dikkate alınarak uygulanacak temerrüt faizi oranı belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde avans faizi üzerinden karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.