Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/2177 E. 2007/7051 K. 04.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2177
KARAR NO : 2007/7051
KARAR TARİHİ : 04.07.2007

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … Ltd.Şti. arasında akdedilen 10.2.2004 tarihli ticari kredi sözleşmesine istinaden kredi açılıp, kullandırıldığını, davalının da … Noterliğinin 22.12.2003 tarih 11474 yevmiye numarası ile …’e verdiği düzenleme şeklinde vekaletname ile bu sözleşmeye ilişkin olarak 3 adet dairesi üzerine tapuda 50.000.000.000.TL’lık ipotek tesisi ayrıca yine davacı banka ile dava dışı … arasında akdedilen ve kullandırılan 23.12.2003 tarihli kredi sözleşmesi içinde yine aynı yerdeki 3 adet dairesi üzerine 50.000.000.000.TL’lık ipotek tesis edilmesine muvafakat ederek, bu miktarlara kefil olduğunu, fakat hem …Ltd.Şti’nin, hem de …’in kredi borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine aleyhlerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, ipoteğin borcu karşılamaması ihtimaline binaen de tahsilde tekerrür olmamak üzere ilamsız icra takipleri yapıldığını,ancak davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, kredi sözleşmelerinde imzası bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi kurulu raporuna göre davalının, esas borçlu şirket lehine ipotek veren konumunda olup, kişisel sorumluluğunun mevcut olmadığını, davalının ipotek edilen taşınmaz ile sorumlu olduğu, ipotekle karşılanmayan alacak kısmı için davalının diğer mal varlığına başvurulmasının mümkün bulunmadığı, bu bakımından davacı vekilinin rehin açığı olduğu iddiasıyla davalı hakkında genel haciz yolu ile icra takibi yapmasının yersiz olup, ayrıca davalı adına vekaleten kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzalayan …’in vekaletnamesinde şirket lehine kefil olunması konusunda açık yetki bulunmadığı bu yönden de davalıyı kişisel mal varlığı ile sorumlu tutmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 4.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.