YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11754
KARAR NO : 2008/7330
KARAR TARİHİ : 01.07.2008
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya verdiği bono bedelinin tevdi mahalli kararı alınıp banka aracılığıyla ödendiği halde icra takibi sonucu davalıya 421.-YTL. ödeme yapıldığını ileri sürerek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline, 421.-YTL.nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ödemenin ikametgahta yapılmaması ve ödeme yeri tayini kararının müvekkiline tebliğ edilmemesi nedeniyle icra takibinden önce borcun ödendiğinden haberdar olamadıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuş, % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davalı hamil tarafından ibraz edilmeyen senet bedelini notere tevdi etmeyen davacının borçtan, ihtiyati haciz ve icra masraflarından sorumlu olduğu, ancak davalının senet bedelini bankadan aldığından davacının davalıya borcunun kalmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat ve takibin iptaline yönelik talebinin reddine, 421.00.-YTL.nin % 40’ı oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2007 tarihinden itibaren 1.170.00.-YTL.ye çıkarılmıştır.
Davacı vekilinin temyizi 421.00.-YTL.nin davalıdan istirdadı taleplerinin reddi ve bu miktar üzerinden aleyhlerine % 40 oranında tazminata hükmedilmesine ilişkindir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalının temyizi yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacının peşin harcının istek halinde iadesine, 01.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.