Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/11219 E. 2008/9700 K. 16.10.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11219
KARAR NO : 2008/9700
KARAR TARİHİ : 16.10.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinde diğer davalının kefil sıfatı ile imzasının bulunduğu ve ayrıca bu davalının kredinin teminatı olan ipotekli taşınmazında maliki olduğunu, müvekkilinin davalılardan alacaklı olduğu miktarın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, davalıların tetkik merciinde, ipoteğin limit ipoteği olduğu hususunda yaptıkları itirazın reddedildiğini, davalıların icra takibinden sonra … 5.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açtıklarını ve bu davanın devamı sırasında davalı borçluların, icra takibine konu borcun tamamını ihtirazi kayıtla 25.08.2000 tarihinde ödeyip böylece icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığını, davalılar tarafından açılan menfi tespit davaları sonunda davalıların müvekkili bankaya borçlu olduklarının tespit edilip, hükmün kesinleştiğini, ancak buna rağmen İcra Müdürlüğü’ nce müvekkili bankaya 21.03.2005 tarihli tezkere ile tebliğ olunan icranın iadesine ilişkin ve 381.342.91 YTL’ nin İcra Müdürlüğü hesabına dekont edilmesine ilişkin … icra işlemi yapıldığını, bu kararların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu öne sürerek, müvekkilinin bu işlemler nedeni ile davalılara borçlu olmadığının tespiti ile İcra Müdürlüğü kararlarının iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının bu iddialarını … 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2003/213 esas sayılı dosyasında da … sürdüğünü ve mahkemece kesin olarak karara bağlandığını, bunların yeniden tartışılmasının mümkün olmadığını, dava konusu İcra Müdürlüğü’ nce talep edilen bedelin davalı … Boyvadaoğlu tarafından 25.08.2000 tarihinde ihtirazi kayıtla icra dosyasına yatırıldığını ve ipoteğin fekkedildiğini, diğer davalı şirketin bu ödemeyle ilgisinin olmadığı için davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının kesin mahkemece kararlarına aykırı olarak talepte bulunduğunu öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini savunmuştur.

2007/11219 2008/9700

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı şirkete kredi verildiği, diğer davalının maliki olduğu taşınmazı kredinin teminatı olarak davacı alacaklı banka lehine ipotek ettirdiği ayrıca aynı ipotek tablosunda borcun kefili olduğu, kurulan ipoteğin … 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile limit ipoteği olduğunun tespit edildiği, bu nedenle icra dairesince üst sınırı geçmemek üzere kapak hesabı yapılması gerektiği, fazla ödemenin aynı dosyada takip borçlularına iade edilmesi gerektiği, davacı bankanın temerrüt tarihinin İcra Müdürlüğü’ nce çıkarılan muhtıranın tebliğ tarihi olduğu, davacı bankaca davalı kredi borçlularına iade edilmesi gereken 62.413.46 YTL olmasına rağmen, davacı bankaca icra dosyasına 400.615.59 YTL ödendiği böylece fazla ödenen 338.202.13 YTL’ nin ödeme tarihinden itibaren, reeskont faizi ile davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyizi, banka alacağına uygulanacak faiz oranına yöneliktir. Mahkemece davacı bankaya iadesine karar verilen bedele, tarafların tacir oldukları gözetilerek 3095 sayılı “ Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca avans faizi uygulanması gerekirken yazılı şekilde reeskont (yasal) faizine hükmedilmesi doğru değildir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Mahkemece davalılara ödenmesi gereken bedelin saptanmasında da yasal faiz değil avans faizi üzerinden hesaplama yapılması ve bu suretle bulunacak miktarın, daha önce davacı bankaca icra dosyasına yatırıldığı anlaşılan 400.615.59 YTL’ den tenkis edilerek davacıya iadesi gereken miktar tespit edilip bu bedel yönünden davanın kabulü gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.