Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/11179 E. 2008/4418 K. 25.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11179
KARAR NO : 2008/4418
KARAR TARİHİ : 25.04.2008

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. … ile davalı vek.Av. …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava 8.11.1999 tarihli kefalet taahhütnamesine dayalı olarak yapılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı taahhütnamenin limit ve tarih kısmının boş olarak 1997 yılında verildiğini, davacının boş kısımları sonradan doldurduğunu bu nedenle taahhütnamenin (kefaletin) geçersiz olduğunu savunmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda “ kefalet sözleşmesindeki rakam ve yazı ile miktar belirtilen bölümlerin belgedeki diğer yazılardan farklı bir mürekkepli kalem ile yazılmış oldukları, ancak mürekkeplerin yazı yazımı tayinine yarayan ve halen kullanılan bilimsel bir yöntem bulunmadığından yapılan işlemin zaman birimleri açısından bir tespit ve ayrımına gidilemediği yolunda görüş belirtilmiştir.
Mahkemece davalının taahhütnameyi imzaladığı sırada miktar bulunmadığından kefalet koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddine %40 tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının imzasını taşıyan 8.11.1999 tarihli “müşterek borçluluk ve müşterek mütesesil kefalet” başlıklı taahhütnamedeki kefalet limiti ve düzenleme tarihinin farklı bir kalem ile yapıldığı anlaşılmakta ise de limit miktarını gösteren kısmının sonradan doldurulduğu yolundaki davalı iddiasının yazılı delil ile kanıtlanması gerekir. Sözleşmenin doldurulmasında farklı renkte ve tonda kalemlerin kullanılması söz konusu limit miktarının sonradan yazıldığının kanıtı olamaz, bu nedenle kefalet geçerlidir.
Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.