Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/10909 E. 2008/4786 K. 05.05.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10909
KARAR NO : 2008/4786
KARAR TARİHİ : 05.05.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı- davalı vek. Av. … ile davalı- davacı şirket yetkilisi … ile Av. …’ in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalının müvekkilinden aldığı plastik hammadde nedeniyle oluşan 249.372.155.610 TL borcunu ödemediğini, 07.01.2002 tarihli ihtardan olumlu sonuç alınamadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde işlediğini, davalının borçlarını zamanında ödemediğini ileri sürerek 249.372.155.610 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacı şirket ve şirket yetkilisi … … hesabına 505.666.417.665 TL ödeme yaptığını, davacının müvekkiline 392.298.962.477 TL’lik mal gönderdiğini, müvekkilinin ödediği 113.367.455.188 TL karşılığı mal gönderilmediğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı davasında 113.367.455.188 TL’ nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı firmanın … … hesabına ödemelerinin davacıya yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği, davalının teklif ettiği yeminin davacı şirket yetkilisi tarafından eda edildiği gerekçesiyle 43.978.962.477 TL’ nin davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalının teklif ettiği yeminin davacı şirket yetkilisi tarafından eda edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı, … …’ na yapılan ödemelerin davacıya yapılan ödeme olduğunu, başka delille ispat edemediğinden yemin teklif etme hakkı vardır. Davalı da davacıya yemin teklif etmiş ve yemin metni sunmuştur. Mahkemece davalı ve davacı tarafın sunduğu yemin metinleri nazara alınmadan davacı şirket temsilcisine yemin yaptırılmıştır. Oysa yemin metninin HUMK.’nun 339. maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Hakim yemin edilecek hususu okuyup, hal ve durumun önemi ve yalan yere yeminin sonuçları hakkında yemin edecek kimseye bilgi verdikten sonra “size sorulan sualler hakkında hakikate muvafık cevap vereceğinize ve hiçbirşey saklamayacağınıza Allahınız ve namusunuz üzerine yemin eder misiniz” diye sormalı ve yemin edecek kimsenin de “Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum.” demelidir. Ayrıca hakim yemin eden kimsenin ifadesini aynen zapta geçirdikten ve alenen okunduktan sonra bu ifadesinde sebat edip etmediğini sormalıdır. (HUMK. M.340.)
Mahkemece anılan hükümlere uygun olarak yemin yaptırılmaması usule aykırı olduğundan bu yemine göre hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davacı- karşı davalıdan alınarak, davalı- karşı davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.