Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2007/10020 E. 2008/4485 K. 28.04.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/10020
KARAR NO : 2008/4485
KARAR TARİHİ : 28.04.2008

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin takibe dayanak yapılan taşıt kredisi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğunu, asıl borçlunun iki taksiti ödedikten sonra vefat ettiğini, davacı bankanın araç bedelinin çok üstünde rehnettiğini, öncelikle asıl borçlunun mirasçılarına müracaat edilerek rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerektiğini, ödemelerin mahsup edilmediğini, kefil olan müvekkilinin BSMV ve diğer ferilerden sorumlu tutulamayacağını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delilere göre, davacı bankanın kredi sözleşmesinin asıl borçlusunun külli haleflerine müracaat etmediği dolayısıyla öncelikle asıl borçluya müracaat koşulunun gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı, ticari araç için alınan krediden dolayı kefil olmuştur. TTK.’nun 7/2. maddesi uyarınca ticari borçlara kefalet halinde, müteselsil kefalet hükümleri uygulanır. Başka bir ifade ile davalı ticari krediye kefil olduğu için somut olay itibariyle, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin davalı yönünden uygulanabilirliği bulunmamaktadır. B.K.’ nun 487. maddesi uyarınca müteselsil kefalette alacaklı, asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhinde takibat icra edebilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik öteki yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.