Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/9247 E. 2006/12278 K. 21.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/9247
KARAR NO : 2006/12278
KARAR TARİHİ : 21.12.2006

Mahkemesi : Ankara 4.İcra Mahkemesi

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili dava dışı borçlunun TOKİ’den olan alacaklarının dağıtımı için düzenlenen sıra cetvelinde alacaklısı oldukları takip dosyalarında usulüne uygun biçimde birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesine rağmen, davalı yanın alacaklı olduğu dosyadan usule aykırı biçimde ihtiyati haciz müzekkeresi ile haciz konulduğunu; garame hesabının yanlış yapıldığını ileri sürerek davalının alacaklısı olduğu dosyanın sadece 215.040,-YTL.ye iştirak ettirilmesine artan paraların müvekkillerine ait dosyalar arasında garameten pay edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı şirketin alacaklarını üçüncü kişilere temlik ettiğini ve aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacı alacağının sıra cetvelinden çıkartılması için genel mahkemede dava açıldığını; müzekkere ile haciz konulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuş; birleşen davasında ise birleşen dosya davalılarının ayrı ayrı garameye dahil edilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, bir kısım dosyaların sonraki saatte konulan hacizlerinin dikkate alınamayacağını ve İcra ve İflas Kanunu’nun 20 nci maddesi uyarınca feragatin kendilerini bağlamayacağını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
İcra Mahkemesi’nce İcra ve İflas Kanunu’nun 268 nci maddesine göre ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmesinden önce konulan kesin hacizlere iştirakinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle dağıtım payları da ayrı ayrı belirlenmek suretiyle sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davacı-birleşen dosya davalıların temyizi yönünden;
a) Her ne kadar davacı-birleşen dosya davalıları tarafından vergi borçlarına pay ayrılamayacağından bahisle temyiz itirazında bulunulmuşsa da, davanın yasal 7 günlük süre içinde (İİK.m.142) vergi dairesine yöneltilmemesi karşısında bu temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
b) Davacı-birleşen dosya davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; ihtiyati haczin kesin hacze ne şekilde iştirak edeceği İcra ve İflas Kanunu’nun 268 nci maddesinde gösterilmiştir. Anılan maddede 30.07.2003 gün ve 4949 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonra, ihtiyati haczin kesin hacze iştiraki aynı yasanın 100 ncü maddesindeki belgelerin varlığına bağlanmıştır. Açıklanan durum karşısında, bu şartın tahakkuk edip etmediği incelenmeden yazılı şekilde karar verilmesi, kabul şekli itibariyle doğru değildir.
2- Davalı-birleşen dosya davacısının temyizi yönünden;
a) Yukarıda 1-b bendinde yazılı bozma nedenlerine göre davalı-birleşen dosya davalısının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b) İcra ve İflas Kanunu’nun 142 nci maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları kural olarak genel mahkemelerde görülür. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili, karşı tarafın alacağına genel mahkemede açtıkları bir dava ile itiraz ettiklerini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece eldeki davalar ile anılan davanın birleştirilmesi gereğinin düşünülmemesi yasanın açık düzenlemesine uygun değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1-a ve 2-a bentlerinde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 1-b bendinde yazılı nedenlerle davacı-birleşen dosya davalıları vekilinin temyiz itirazlarının; 2-b bendinde yazılı nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.