Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/8417 E. 2007/2403 K. 13.03.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/8417
KARAR NO : 2007/2403
KARAR TARİHİ : 13.03.2007

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit-bono iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, icra takibine konu edilen bonodaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davalı vekili, imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece Adli Tıp Kurumu’ndan alının raporda, imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı tespit edilemediğinden yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu raporda imzaların davacı tarafından atıldığını gösterir kaligrafik bulguya rastlanılmadığı bildirildiği için davalı tarafça davacıya yemin teklifinde bulunulmuş, davacı yanca eda edilen yemin de nazara alınarak davanın kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, bononun ve takibin iptaline, takibe konu alacağın % 40’ı oranındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti için önce Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmış, bu raporda; incelenmesi istenen imzanın basit tersimli olması nedeniyle davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamadığı bildirilmiş, itiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda ise imzanın davacı tarafından atıldığını gösterir kaligrafik bir bulguya rastlanılamadığı şeklinde görüş bildirilmiştir.
Her iki raporda da imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı konusunda kesin bir kanaate varılamadığına göre, HUMK.nun 309. maddesi uyarınca senedin davacı tarafından imzalandığını gören şahitler varsa bunların dinlenmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile ve icapsız verilen yemine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.