YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/7108
KARAR NO : 2007/246
KARAR TARİHİ : 22.01.2007
Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı firmanın işlettiği kulüpte sahne alan bir kısım sanatçılara müvekkili şirketin işlettiği otelde konaklama hizmeti verildiğini, ancak bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, konaklama hizmetinden yararlanmadığını, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, … isimli kişinin müvekkili firmayla ilgisinin olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davalının 1.934.345.182 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 40 oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı takibinde iki adet faturaya dayanmış, davalı ise akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundan, takibe konu 12.04.2004 günlü 1.344.905.982 TL’ lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, diğer 03.05.2004 günlü 590.039.200 TL tutarındaki faturanın ise kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Fatura tek başına alacağın varlığının kanıtı olamaz. Bu itibarla davalı defterlerinde kayıtlı olmayan bu fatura yönünden, davacının davalıya hizmet sunduğunu usulüne uygun olarak kesin delillerle kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yanılgılı gerekçelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.