Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/6050 E. 2007/219 K. 22.01.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/6050
KARAR NO : 2007/219
KARAR TARİHİ : 22.01.2007

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptail davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. … gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … A.Ş’nin davalıdan olan alacağını temlik alarak davalıya 14.6.1995 tarihli ihtar ile ödemelerin kendisine yapılmasını bildirdiğini, davalının ödemeden imtina etmesi nedeniyle alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, takibe kısmen itiraz edildiğini iddia ederek kısmi itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, icrada kabul edilen miktar dışında borçlu olmadıklarını, temlik belgesinin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece icrada kabul edilen ve yapılan ödemeler gözetilerek düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 67/1.maddesine göre, takip talebi itiraza uğrayan alacaklı, itirazın kendisine tebliğini izleyen bir yıllık süre içerisinde görevli mahkemeye başvurarak takibin durmasına neden olan itirazın iptalini isteyebilir.
Açtığı bu davada, takip tarihi itibariyle alacağının varlığını ve miktarını genel hükümler çerçevesinde ispatlamalıdır.
Somut olayda davacı 26.8.1999 tarihinde icra takibi ile 10.088.188.270.TL asıl alacak olmak üzere işlemiş faiz ile birlikte toplam 41.348.354.369.TL alacak talep etmiş, davalı bu takibe karşı 6.228.188.270.TL alacağı kabul ederek fazlasına itiraz etmiştir.
Bu durumda mahkemece öncelikle bilirkişi veya bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile takip tarihi itibariyle davacının alacağı belirlenip itirazında haklılık durumu saptanmalıdır.Ancak takipten sonra ödeme yapılmış ise, ödenen kısım yönünden alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı da gözetilmelidir.
Mahkemece, bu ilkeler çerçevesinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan dava açıldıktan sonra icra dosyasına yapılan ödemelerin İcra Müdürlüğünce infazda dikkate alınacağı kuşkusuzdur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 500.00.-YTL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.