Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/6039 E. 2007/433 K. 26.01.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/6039
KARAR NO : 2007/433
KARAR TARİHİ : 26.01.2007

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin miras hissesini nasıl alabileceğini araştırırken davalının yeğeni olan Av. Yusuf Çalışkan’ın bu hissenin ancak haczedilmesi halinde tahsil edilebileceğini belirterek, davalıyı alacaklı gösteren davaya konu senedi müvekkilinden alıp takibe başladığını, aslında davalıyı müvekkilinin hiç tanımadığını, aralarında hiçbir ilişki bulunmadığını, haksız olarak toplam 20.081.880.000.TL tahsil edildiğini iddia ederek söz konusu paranın tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte istirdadına ve lehlerine tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının müvekkilinden aldığı para karşılığında davaya konu bonoyu verdiğini, iddianın asılsız olduğunu, davacının icra takibi sırasında borcu ve fer’ilerini kabul ettiğini,istirdat davalarında tazminata hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacının iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, hatırlatılan yemin teklif hakkını da kullanmadığı, ancak davacının icra dosyasında tarihsiz beyanı ile “borcu faizi ile birlikte kabul ediyorum” şeklindeki beyanının yasal faiz olarak değerlendirilmesi gerektiği,buna göre davacı borçludan 8.636.666.666.TL fazla tahsil edildiği, tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı borçlu icra dosyasında ” hakkında başlatılan icra takibini ve borcu faizi ile birlikte kabul ettiğini herhangi bir itirazı bulunmadığını,” açıkça beyan etmiştir. Davacı borçlunun bu kabul beyanı karşısında davanın reddi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.1 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.