Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/5949 E. 2006/12087 K. 15.12.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5949
KARAR NO : 2006/12087
KARAR TARİHİ : 15.12.2006

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, tarafların 24.12.1997 tarihinde hurda rulo satışı konusunda satış sözleşmesi imzaladıklarını, 06.10.1998 tarihinde satış sözleşmesinin bazı maddelerinin değiştirilip, ek anlaşma imzalandığını, bu revizyondan sonra satış sözleşmesinin yedi kez daha revizyon edildiğini, davalının gerek satış sözleşmesinin revizyonundan önce gerekse de sonra sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek müvekkili firmanın zor duruma düşmesine ve piyasadaki ticari itibarının sona ermesine neden olduğunu, davalının 04.05.1999 tarihinde 07717 no’ lu faks mesajı ile müvekkilinin ödemesi gereken bir takım borçlarına ilişkin ödeme planını kabul ettikten sonra aynı gün 07745 no’ lu faks mesajı ile tamamen değişik bir ödeme planı sunulduğunu, müvekkilinin faiz ve vade farklarını peşin olarak yatırmasına rağmen 24.05.1999 tarihi beklenmeden müvekkilinin 106.575 USD ‘lik teminat mektubunun nakde çevrildiğini, daha sonra satış sözleşmesinin 7. revizyonu için davacıya baskı ve tehdit uyguladıklarını baskıların artması üzerine müvekkilinin davalıya 22.10.1999 tarihli ihtarname çekildiğini ve bu ihtarnamenin davalı karşı tarafa tebliğ edildiği gün sözleşme hükümlerine aykırı olarak ve hiçbir haklı gerekçe bulunmadan müvekkili firmanın 121.800 USD miktarındaki teminat mektubunun nakde çevrilerek irat kaydedildiğini, davalının yaptığı bu işlemlerin yasal hiçbir dayanağı olmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 USD tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, davalının sözleşme hükümlerine uymaması nedeni ile teminatın irad kaydedilerek sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacı şirketin ödeme taahhüdüne ve sürelerine uymadığı, taahhüt ettiği miktarda mal olmadığı, süresiz teminat vermesi gerekirken süreli teminat mektubu verdiği, kendisine tanınan ek sürelere rağmen taahhütlerini aksattığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.