Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/45 E. 2006/6229 K. 08.06.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/45
KARAR NO : 2006/6229
KARAR TARİHİ : 08.06.2006

Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Tarih :7.12.2005
Nosu :734-784

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin oğlu …’u 2002 yılında Batman …Dergisi Dershanesine üç yıllığına ücretsiz kayıt edip bu hususta davalı ile anlaşmaya varıldığını, sözleşme süresinde … Dershanede kalacak ve sözleşme şartlarına uyulmadığı takdirde imzalanan boş senet dershane tarafından tahsil edilebilecektir., …’un 2005 yılı ÖSYM sınavında bir kuruma yerleşmediğini, dershaneden ayrılacağının bildirildiğini ancak davalı yanca bono ile icra takibine girişildiğini belirterek, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tesbitine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu bononun takipteki şekliyle davalıya verildiğini, bedelinin davacı yanca alındığını, bononun bağımsız borç ikrarını içerdiğini, iddianın asılsız olduğunu, ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, icra dosyası, dershane sözleşmesi davacı yanca teklif olunan yemin gereği davalı asilin davet olunduğu duruşma oturumuna gelmeyip yeminden kaçındığı, yeminin kesin delil olması karşısında davanın kabulüyle, davacının icra dosyasında davalıya borçlu olmadığının tesbitine, davalının senet lehtarı olup, davacının borçlu olmadığını bilmesi gerektiğinden takip konusu alacağın %40’ı oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşagıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-HUMK.’nun 337/2 maddesi hükmüne göre yemin davetiyesinde yemin edilecek hususların açık bir şekilde tereddüt yaratmayacak nitelikte olması gerekir. Somut olayda davalı adına çıkarılan meşruhatlı davetiye tereddüt yaratacak şekilde olduğundan davalı yana yeniden usulüne uygun yemin davetiyesi çıkartılıp varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre, öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 8.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.