Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/1403 E. 2006/5430 K. 22.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1403
KARAR NO : 2006/5430
KARAR TARİHİ : 22.05.2006

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, mürafaa isteminin miktar itibariyle reddine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya yem sattığını, alacağını tam olarak tahsil edemeyince davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan aldığı mallara karşılık ödemeler yaptığını, davacının müvekkiline ait olmayan fatura ve irsaliyelere dayanarak dava açtığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının mal teslimini ispatlayamadığı gibi davalıya da yemin teklif etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 3.3.2005 günlü ilamıyla davalının temyiz isteğinin deftere kaydı bulunmadığı ve harcın ödenmediği gerekçesiyle reddine, davalının ödeme savunmasında bulunduğu bu çerçevede yargılama yapılarak doğacak duruma göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılamada davalının ödeme belgesi ibraz etmediği gibi yemin de teklif etmeyeceğini bildirmekle ödeme savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden davanın kabulü gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, asıl alacak 406.00 YTL’ye yönelik itirazın iptaline, bu miktara takipten itibaren yasal faiz yürütülmesine, tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.000.000.000.-TL.ye çıkarılmıştır. Davalının temyizi, davanın kabul edilen 406.00 YTL’lik bölümüne yöneliktir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı açısından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.Zira bozma kararımızda davalının ödeme def’ini kanıtlamakla yükümlü olduğuna değinilmiş, mahkemece de kararın gerekçesinde asıl borcun 4.152.108.420.TL olduğu ve bu kısım yönünden davanın kabulü gerektiği belirtilmiş olduğu halde hüküm kısmında asıl alacağın 406.00 YTL oldğu belirtilerek yerel mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm kısmı arasında çelişki yaratılmıştır.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.