Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2006/10280 E. 2007/3457 K. 06.04.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/10280
KARAR NO : 2007/3457
KARAR TARİHİ : 06.04.2007

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı veakilince duruşmasız, davacı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av … ile davalı vek.Av. … ‘ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, faturalara dayanak alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Davalı, vekili tarafından icra dosyasına yapılan itirazın takibin dayanağı faturaların ödenmek suretiyle hesabın kapatıldığını ve borcun bulunmadığını, aksi düşünülse bile alacağın zamanaşımına uğradığını, ilişki TL üzerinden gerçekleştiğinden Dolar üzerinden alacak talep edilemeyeceğini ileri sürmüştür.
Mahkemece, davacının davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, davacının icra takibinde kötüniyetli olmadığı, bu nedenle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı itirazında fatura konusu alacağa itiraz etmeyerek ödeme definde bulunduğundan ödemelerini ispatla yükümlüdür.
Takibin dayanağı faturalarda mal bedeli Dolar olarak belirtilip ancak VUK gereği o tarihdeki TL tutarının gösterildiği anlaşıldığı gibi bilirkişi raporunda değinildiği gibi davalının kur farkı faturalarını da defterlerine kaydettiği anlaşıldığından davacının yabancı para üzerinden talepte bulunabileceğinin kabulü gerekir.
Ne varki mahkemece alınan 29.6.2004 tarihli asıl ve 8.4.2005 tarihli ek raporda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı ve aleyhe kayıtlara göre davacının 240.028.169.110.TL alacaklı olduğu ve bu alacağını muteber belgelerle ispatlaması halinde bu miktar alacağın kanıtlanmış olacağı yolunda görüş belirtilmiştir.

Davacı bu rapora itiraz etmemiştir. Öte yandan davalı gurup şirketleri de dahil nakit ve mal olarak yaptıkları ödemelerle bilirkişi raporunda belirtilen miktardan daha az borcu kaldığını kanıtlayamamıştır.
Bu durumda mahkemece davalının takibin dayanağı faturaların ödendiğini savunarak ödemeyi kanıt yükünü üstlendiği dikkate alınarak davacının 8.4.2005 tarihli rapordaki alacak miktarına itiraz etmeyerek alacağın miktarı yönünden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hakta gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 500.00.YTL duruşma vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 6.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.