YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/764
KARAR NO : 2021/3589
KARAR TARİHİ : 25.03.2021
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçu olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması karşısında, TCK’nin 2/1. ve 7/2. madde hükümleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
1-7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda “basit yargılama usulü”nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş…” dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibarelerinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2- Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK’nin 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde kanuni zorunluluklar dışında (örneğin zamanaşımı, yaş küçüklüğü vs.) herhangi bir değişiklik yapılma imkanının bulunmadığı gözetilmeden, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK’nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarında sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.