Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/875 E. 2021/3181 K. 17.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/875
KARAR NO : 2021/3181
KARAR TARİHİ : 17.03.2021

Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık …’ın 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi gereğince çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına dair Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli ve 2012/170 esas, 2012/206 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 09/07/2012 tarihli ve 2012/1329 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı’nın 13.12.2019 gün ve 11730 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2019 gün ve KYB. 2019/129546 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, çek hesabının Yazgan Zeytin Zeytin Yağı Gıda Turizm İnşaat Nakliyat Sanayi ve İthalat Ltd. Şti’ne ait olduğunun anlaşılması karşısında; şirket temsilcisi olarak çeki imzalayan ve çek hesabının sahibi olmayan sanık … hakkında, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 6273 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şirket temsilcisi olarak suça konu çekleri şirket adına düzenleyen ve kendi adına çek hesabı olmayan sanık hakkında, ilk derece mahkemesince 07.10.2010 tarihinde kurulan hükümle; 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesi gereğince her çek için çek bedeli kadar ayrı ayrı adli para cezasına mahkumiyet ve sanığın takdiren 1 yıl süreyle bankalarda çek hesabı açmasının yasaklanmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine, dosya henüz temyiz incelemesinde iken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla eylemin suç olmaktan çıkarılması ve kabahate dönüştürülmesi nedeniyle, Kanun’un geçici maddesi gereği, bu hususta yeniden bir kara verilmek üzere dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gri gönderildiği, mahkemece bu kez Kanun gereği verilen 22.03.2012 tarihli kararla; sanığın 6273 sayılı Kanun’un geçici 3/7-b maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına (süresiz olarak) karar verildiği, karara karşı sanık müdafiince yapılan itirazın Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesince gerekçesiz bir şekilde reddedildiği görülmüştür.
03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde yapılan değişiklikle; sanığın çek hesabında yeterli karşılığı bulundurmamak suretiyle “karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek” yönündeki eyleminin suç olmaktan çıkarılarak kabahate dönüştüğü, dolayısıyla 03.02.2012 tarihinden itibaren bu kabahat karşılığında sadece idari yaptırım kararı uygulanacağı, buna göre sadece “çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişiler hakkında” idari tedbir mahiyetinde “çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklama kararı” verileceği düzenleme altına alınmıştır.
Kanun yararına bozmaya konu 22.03.2012 tarihli ilk derece mahkemesi kararında; tüzel kişi adına çeki düzenleyen gerçek kişi sanığın, çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına (süresiz) karar verildiği ve karara karşı yapılan itirazın da reddedildiği görülmektedir.
Somut uyuşmazlığın çözümüne gelince;
Şirket adına düzenlenmiş suça konu çekleri şirket adına düzenleyen sanık hakkında 07.12.2010 tarihinde 3167 sayılı Kanun’a göre verilen ve temyiz incelemesinde iken geri gönderilen (henüz kesinleşmeyen) kararın, 6273 sayılı Kanun gereği lehe kanun değerlendirilmesi yapılarak düzeltildiği, ancak bu kez verilen yeni kararda; 6273 sayılı Kanunla değişik 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesine aykırı şekilde, çek hesabı sahibi olmayan sanık hakkında yasaklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle itirazın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinde de hukuka uygunluk bulunmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yukarıda yazılı nedenle yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma talebinin kabulüyle, Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 09/07/2012 tarihli ve 2012/1329 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre;
Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarihli ve 2012/170 esas, 2012/206 karar sayılı kararının HÜKÜM kısmının ilk paragrafının tamamen hükümden çıkartılarak yerine;
“Sanık …’ın üzerine atılı 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesine aykırılık eylemi nedeniyle hakkında açılan kamu davasının yargılaması sırasında; sanığın üzerine atılı eylemin, suç tarihinden (29.01.2009) sonra (20.12.2009 tarihinde) yürürlüğe giren 5941 sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde yine suç olarak düzenlenmesi, ancak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunla eylemin kabahate dönüştürülmesi ve kabahat karşılığında sadece “çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişiler hakkında” idari tedbir mahiyetinde “çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklama kararı” verileceğinin hüküm altına alınması karşısında;
Sanığın üzerine atılı karşılıksız çek düzenleme eylemi nedeniyle 3167 sayılı Kanun’un 16. maddesi kapsamında açılan kamu davasında; sanığın üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkması nedeniyle CMK’nin 223/2-a maddesi uyarınca BERAATİNE,…”
Şeklindeki paragraf yazılmak suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün geri kalan kısımlarının aynen korunmasına ve bu şekilde infazına 17.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.