Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/6604 E. 2021/4006 K. 31.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6604
KARAR NO : 2021/4006
KARAR TARİHİ : 31.03.2021

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçu olması, 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması karşısında, TCK’nın 2/1. ve 7/2. madde hükümleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK’nın 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde kanuni zorunluluklar dışında (örneğin zamanaşımı, yaş küçüklüğü vs.) herhangi bir değişiklik yapma imkanının bulunmaması nedeniyle hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hükmedilen hapis cezasının TCK’nin 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi,
3- 5237 sayılı TCK’da cezaların içtimaına yer verilmediği halde, sanığa verilen hapis cezasından çevrili adli para cezası ile gün adli para cezasının toplanmasına karar verilmesi,
4-TCK’nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına yer verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.