Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2020/6215 E. 2021/864 K. 02.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6215
KARAR NO : 2021/864
KARAR TARİHİ : 02.02.2021

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’na aykırılık eyleminden dolayı sanık …’un, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2009 tarihli ve 2008/510 esas, 2009/70 sayılı kararının 03/04/2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 11/03/2011 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına, anılan cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesi dair Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/11/2011 tarihli ve 2008/510 esas, 2009/70 sayılı ek kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 07/10/2020 gün ve 94660652-105-22-21261-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekinde bulunan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/10/2020 gün ve KYB-2020/89091 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 2019/33610 esas, 2020/479 karar sayılı ilamında yer alan “…5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 68/1.c maddesinde “Adres değişikliğini bildirme yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyenlere 50 Türk lirası, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara 1000 Türk lirası idarî para cezası, yurt içinde mülkî idare amirlerince, yurt dışında ise dış temsilciliklerce verilir.” düzenlemesi yer almakta olup, sanığın, nüfus idaresine, gerçekte oturmadığı bir adresi yerleşim yeri adresi olarak bildirmesinden ibaret somut olayın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 68/1-c maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesine aykırılıktan mahkumiyet kararı verilmesi…” şeklindeki açıklamada belirtildiği üzere, somut olayda; sanığın eyleminin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 67/1. maddesinde düzenlenen suç yerine anılan kanunun 68/1-c madddesinde düzenlenen kabahate temas ettiği, kabahatlerin mükerrirliğe esas alınamayacağı, bu itibarla tekerrür hükümlerinin uygulanmaması talebinin kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
2-Kabule göre de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki hüküm açıklanırken açıklanması geri bırakılan hükümde değişiklik yapılmaksızın mevcut haliyle açıklanması gerektiği, somut olayda, Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/02/2009 tarihli kararıyla sonuç ceza olarak sanık hakkında 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün bu haliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, aynı Mahkemenin 03/11/2011 tarihli kararında ilk hükümden farklı olarak sanık hakkında erteleme kararı verilmesinde,
İsabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/11/2011 tarihli ve 2008/510 esas, 2009/70 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nın 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 02/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.